PAZAR GELMELERİ




Yaz sonrası intihara kalkardı sonbahar
Ağaçlara asılırken sarı gelinlik
Yitik sevdalar büyütülürdü solmuş yapaklar

Kentlerin rengini değiştiren tek şeydi ayrılıklar
Küskün geceleri gölgeleyen hasretler açardı
Bir de daldan düşen özlemler

Toprak kokardı yağmur avuçlarımda
Kanarken parmak uçlarım
Yıldızlar ağlardı düşerken şehirlere

Başlardı karanlık terminallerde sus kalışlar
İsyan dolu gizli haykırışlar birikirdi dillerde
Lal kesilirken duran otobüsler
Diyemedim sana geldiğimi…

Valiz dolusu anılarda sen mevsim kesilirdin
Elim biletime gözüm buluta sarılırdı
Her yanımdan geçen yolcuyla vurulurdum

Bekleyenlerin içindeydi belki hayalin
Ansızın çıkacaktın sarılacaktı düşlerimiz
Yağacaktı kurumuş dudaklarıma tutku yağmurları
Beklide öpüşürken sırılsıklam kalacaktık yağan yağmurda

Sevişmek vardı caddelere sinmiş kokunla
Bir ucunda zaman diğerinde matlaşmış bir hayat
Çukur açarken yokluğundaki derinlik

Mayın tarlası olur adın dilimde patlayan
Eylüllere inat isyan başlatan şiirler kanar
Kırkikindileri çeker kirpiklerim
Nefesini duymak için indiğim yerde…

Diyemedim sana geldiğimi…
Dokunamadığım tenin saklanırken bu şehirde
Ben vuruldum işte karşılaştığımız yerde…

Slogansız pankartsız yazdım seni içime
Güz yüzüme vururken rüzgarını
Unutmak için okudum hatırlamak için yazdım
Yaralasa da bu mevsimler beni…

Diyemedim işte sana geldiğimi
Dar/ağaçlıydı hep gezdiğimiz kirli sokaklar
Bir pazardı tekrardan eşiğine yaklaştığım
Ama sen yine yoktun….
Keder bulutlara ilişikti her zaman
İnerken geldiğim otobüsten herkes sustu….
İkimiz gibi nevresim çeken bu mevsim gibi…..