Yazıklanma Ağacıkırılan bir yeriyim ıslığınızın haberiniz yok ağzınızın gölgeliğine çadır kurmuş çingenelerim siz sürgüledikçe gönlü esmer sıcak yalınayak türküler çekiyoruz kulağınızda bir ormanın bakısına yazıklanma ağaçlarında soluveriyor apansız gözdüşümünüz çırılçıplaksınız öyle çaresizsiniz ki uykuda ölmek istiyorsunuz karanlığın cesaretine kapıların birbirine iliklenen sağlamlığına sığınıyorsunuz yağmur yağar diye ödünüz kopuyor utanıyorsunuz kızınız yeşerir oğlunuz dişler diye bir dudak eriği böyle böyle biçimsizleşiyor düşyüzü aynı denizin türküsüne yıkkınsınız yüzünüz orta yerde kalmasın dalgalarınızı ütülüyorsunuz alelacele ne zaman saatinizi ovalasanız unuttuğunuz bir anıda ıhlamurlar sisleniyor K.Y. |