ATEŞ BÖCEĞİışıklı caddeler, vitrinler, evler ulaşamıyor ona karanlıkta o kendi ışığının sarmalında yıldızlar çok uzakta adımları karanlık adamlar geçiyor önünden gidişleri kapalı bir kutu yere eğilip almıyorlar geride, söndürdükleri közleri köpekler ürüyor uzaklarda karanlık sessiz elinde silâhı kendini vuruyor farkında değil aydınlık yola nerden gidilir bilmeden kısıyor bütün lâmbalarını kendi elini bırakıyor bağlıyor gözlerini karanlığı ışıtmıyor karanlık far daha karartılıyor mayalanıyor karanlık hamurunu karanlarca kim talip hani ateş böcekliğine uzaktan seçilmeye büzülmüş kendine bungun ışıkla dışarda alaycı bir gülüşle bahçe duvarlarını yıkıyorlar yol geçiriyorlar düşlerinin üstünden eline alıyor yol; bütün yolcularıyla yolu arkalarında kalıyor sessizce yürüyüşleri zehirleniyor toprak zehirleniyor su zehirleniyor insan bütün ağaçlarını karanlıkta unutmuş yol bir kıyıda ateş böceği az ilerisinde kıyımcıların! 14. 7. 2012 / Nazik Gülünay |