müsaade
üzülmek ne ki
ağlamak, ağlatmak, ağlaşmak ve hatta sürülmek vatan topraklarından! ben, beni kaybetmiştim sende yeni buldum izninle! amansız mücadelelerden sonra kendime dönmüşken içim dayama burnuma çilekeş kokusunu hasretin! tanıdık bu duygu özgürlük vaadeden esarete yakalanmışlığıma pranga izlerine ve acısına ve yerde sürünürken gururum duyduğum utanca henüz uzak değilim. unutmadım. savurma kirpiklerini göğsümde pervasızca! kalenin burcuna diktiğin bayrağı indirdiğini unutup elleri cebinde bir rahatlıkla dolaşma sokağımda engin bir anlayışla karşılayamaz seni üstüme kapadığın kapılar ki şahittiler hırsla çekilen bir elin yarattığı boşluğa sığan dünyaya gördüler çaresizliğin hacmini ve korktular benim adıma. gelme! dalgasız denizler hayal ederken ben kıyıda bir taş atıp suya b u l a n d ı r m a. |