Zorba vedaları suya katan ıslık Dönmese gözlerime Süzülsem tövbe sarnıçlarının şahikasından Kefaret serinliğinde Çözülse kar gülüşü çehremden Çiğ ateşiyle…
Mevlana’nın Şemse döndüğü yerde Düşsem şiraze goncasına Bir buğu sözle Azıksız çoğalsam sonra Lavanta kokulu rüzgâr esrimesiyle…
Terli bir imgenin derinliğinde Bir dünya hıçkırıyor çatal yürek şairler Batıyor bıçak bıçak adımlarıma yaşı kirpiklerinin Neydi dönencesinde tutuklu kalınan Ayrılık mı ? Ölüm mü? Yarım kalınmışlık mı? Öteki’nin gizli ağıdında Beriki’nin körleşen izanımı?
Yüreği yaşından büyük çocuklar düşüyor gözlerime İki kaşı arasında yazgının amansız Issız soluğu Gece bakışı Bir terennümü sayıklıyor Heybesinde küf kokusu…
Kalabalık ağızlar-ki herkesin bir ağzı var- Tuz basan yaralara Ahirlik aynalara yansı düşüyor Ve büyüyor gök uykusuz hecelerde Gece boylarının veryansın gazeliyle…
Hiç kimsesiz vedalarına sarındıkça kimseler Zifiri artıyor duvar diplerinde Dudaklarını yiyen suskunlukların Dilinde bin hale ile Mürekkep döküyor parmaklar beyaz sayfaya Başka bir bulut arıyor o vakit her göz İç çekişine…
Ne güz yanığı ne kırağı buzulu ,tenha bir ıslık var tüm şiirlerde...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çiğ Ateşi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çiğ Ateşi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"Yüreği yaşından büyük çocuklar düşüyor gözlerime İki kaşı arasında yazgının amansız Issız soluğu Gece bakışı Bir terennümü sayıklıyor Heybesinde küf kokusu…"
Şiirden büyük, şiirden yücedir Hazal'ın yüreği. Tebrik ederim güzel arkadaşım.
Sema o kadar güzel özetlemiş ki hiç bir şey diyemedim. Lâl oldum şiir hiddetle varlığını sürdürüyor, şair töresini yerine getirmiş, mutlu, memnun... Yorumcu noktayı koyacağı yeri bulmuş gibi başı dik... Şiiri okurum, yorumu beğenirim ve bu gece şiir okuma huzur ile kaparım gözlerimi.. Hazal müsaaden olursa bu şiire de ses olmak isterim...
Bazı şiirler bize şairin coğrafyası hakkında bilgi verir. Hazal Karadağ şiirleri de hamuruna ağıt karılmış şiirlerdendir. Ki köküne bakınca bunun yadırganmayacağını görebiliriz. Yiğit kadın şairlerdendir o. Ve her şairin kendine özgü bir şiir sesi olduğundan yola çıkarsak Hazal'ın şiirlerinde "anne sesi"ni hissetmemiz mümkün. Bunda işlediği "çocuk" temaları oldukça etkili. Ve bu anne sesinin çok kere zaman tüneli içerisinde küçük bir kız cocuguna dönüşmesi ise yine orantısız güc dengeleri ve haksızlıklar karşısında sığınma isteği ve güvenilen kayıp dağ....
Ve öteki'yle beriki arasında kalmış aitlik duygusu. Çünkü o ülkesi gibi ayrılmaz bütün.
Mevlana’nın Şemse döndüğü yerde Düşsem şiraze goncasına Bir buğu sözle Azıksız çoğalsam sonra Lavanta kokulu rüzgâr esrimesiyle…
bugün şiirler güzellikte verilen mesajlarda alınterinde sanırım bugün benim bilmediğim yarışma var.Dilerim bu yarışma hergün olur.Sevgili şiir dostum mükemmel bir şiir içi mesajların incelikleriyle dolu yazan kalemi çağlayan yüreği kutlarım
" Hiç kimsesiz vedalarına sarındıkça kimseler Zifiri artıyor duvar diplerinde Dudaklarını yiyen suskunlukların Dilinde bin hale ile "
Lime lime işlendi her bir dize şah damarıma mühür diye . Kıymetli yüreğinize ve şiirle gönlümüzü kendimize açan kaleminizedir en içten saygım, gıptalığım ve en içten, en samimi sevgim. İyi ki varsınız.İyi ki sizi okuyoruz Hazal Hanım.Varolun.Hep olun inşallah.
Tutuştuk bir Çiğ Ateşinde sessizce
kimse duymadi
kimse hissetmedi bile Hazal şaire'm...
Tebriklerimle
elbette sevgilerimle bir de.