Gecenin bencilce uyandığı anlara Yüreğimde harelenen mütebessim yankılar eşlik ediyor Susa kalıyorum satır aralarında Eşiklerin dışında kalan seslere dönüp sırtımı Uzun uzun duruyorum aynanın karşısında…
neden derinleşiyor alnımda ki çizikler Tanrım! ve neden gücenik duruyor aynalara suretim tenha pencereler misali gözlerimde gördüğüm hangi anın müteesir yarası?
Yürüyorum geçmişin ışıklı caddelerinde durmaksızın Daha yazacak çok şey var diyorum Karalayacak tonlarca yaşanmışlık Özlemekli Ağlamaklı olsa da Kanatsa da ruhumu yetişkinliğimi küçümseyen çocukluğum İnadına yazıyorum sesimin yaşlı kıvrımlarını…
Tuhaf geliyor zamanzaman yol almaklar Dalmaklar Yaşamak Var olmaklar Hani diyorum varmıdır ki bir tren Kalabalık bir odanın boşluğunda Bir tek benim bildiğim raylar ve istasyonlar dışında Binsem ve kimsenin uğramadığı yerlere gitsem Ve konuşsam içimde yıllanan büyük harflerle Avaz avaz haykırsam kirpiklerimin önüme serdiği uzaklıklara Dört yanımı saran yorgunluklarla…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Rüzgarsız Islıklar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Rüzgarsız Islıklar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bir '' tebrik ederim '' mi en sıradan duruşuyla . Değil bana göre ! say ki , gelmedim. görmedim.. okumadım...
kilitlendim , körlüğü kör eden bir gecenin vakti geldi sanırım . Siz hep yazın olur mu ben okurum kimi zaman dışardan bakar kaçarım kimi zaman da gelir bir merhaba der yoluma bakarım...
ilk yorumun temasını da merak etmedim değil hani :) bir de oraya bakayım .
Eyvallah ''karadağ'' düş'tüm kim çeker artık beni kirpiklerimden bilmiyorum... Ötesinden tutunup , berisinde yaşamayı becerebilseydim keşke !
Bir şiir ne denli anne baba diye haykırsa o denli birikmiştir beyhude yorgunluklar. Onlar ki istinasız her daim ayağımıza dolanan telaşlar. Ve ömrünü bu telaşlardan sıyırabilmeyi başaran kazançtadır mutlaka. Şair bu çığlıkları duyurandır. Duyduk hakkıyla.
ve yine Hazal'ca iç dökümlemeleri. ve yine oldukça flu desenli ...
''Yürüyorum geçmişin ışıklı caddelerinde durmaksızın Daha yazacak çok şey var diyorum Karalayacak tonlarca yaşanmışlık Özlemekli Ağlamaklı olsa da Kanatsa da ruhumu yetişkinliğimi küçümseyen çocukluğum İnadına yazıyorum sesimin yaşlı kıvrımlarını…''
Anladık !
-da
ne yazmalıyım ki şimdi bu vaveyla'ya
bir '' tebrik ederim '' mi en sıradan duruşuyla . Değil bana göre !
say ki ,
gelmedim.
görmedim..
okumadım...
kilitlendim , körlüğü kör eden bir gecenin vakti geldi sanırım . Siz hep yazın olur mu ben okurum kimi zaman dışardan bakar kaçarım kimi zaman da gelir bir merhaba der yoluma bakarım...
ilk yorumun temasını da merak etmedim değil hani :) bir de oraya bakayım .
Eyvallah ''karadağ''
düş'tüm
kim çeker artık beni kirpiklerimden bilmiyorum...
Ötesinden tutunup , berisinde yaşamayı becerebilseydim keşke !