Tali Ayrımın/ da.../... Zamansız söylenen şarkılar da yalnız Kelimelerin ağrısı kamaştırır geceyi. Ağzın, yağmurundan kurtulan Bir bulut gibi sessiz çekilir alnımdan. Yüzün eğilirde, kapanır kirpiklerin Yine de yetmez yaramı örtmeye Denizin savurduğu dalgalar bile. Bir çocuğun uzanamadığı elma Kanatır kendini yapraklarından… Kavlime sığınır sızarım boşluğuna Geldiğim yollar boyunca Sislenir aklımda suretin. Pencerenin buğusu saklar, Yüzümden düşürdüğüm sevincin Ağzımda bıraktığı tedirginliği. Niyaz olur dilimde ismin Bütün kuşlar sebat eder Suskusuna şehrin. Çürür dalında elması ağaçların Gül tutar siyah elleriyle onlar. Biçare geçerim yanlarından Şehrin kedileri gibi Sırtıma tutunur ince tırnaklarıyla - Uzaklaştıkça büyüyen yokluğun Ağırlaşan bir yüktür sırtıma - Ansınız büyüse şimdi bir tohum Kentin ıslak kaldırımında, Ötede denizin göğsünden sıçrasa bir balık, Tüm atlar kanatlansa ya da Ya da çocuklar yere atsa elmaları Bütün kuşları vursa, Ne sevinç ne hüzün Yer etmez yokluğuna. Sensiz; Durmadan çalan bir saatim mezarlıkta… |