KAFİYESİ HÜZÜN
Hüznümü anlatmak isterim,
yıkılıp düşerken her akşam. neler gelse dilime farklı değil dünden, neyi benzetsem hep bir akşam, hep bir karanlık, yalnızlık... Gittikçe silikleşen bir yaram var yüzümde, sevinirim her sabah. fakat içerden içeri kanar, büyürmüş meğer, her akşam gömülürüm sancısına. neyle doğrulturum bu hayatı, yada kim uzatır ellerini bana, hiç bilemedim... Adım var fakat hiç duymadım, sus pus olmuş bir dudak belkide ismim. sokağın lambasından yansıyan, bir gölgeyim sadece duvarlarda. ömrüm bir kelebek ömrü, mevsimim yaz; fakat biz kıştayız. birazdan silinecek bir soluk ve tozlarım dağılacak kaldırımlara. Gezerim, bir keşiş olurum ortaçağlardan, kendini kanla yıkayan bir kuş bazen, her daldan kovulan, ötmeyi unutmuş. bir gün, bir başka gün sonra, dize dize sıralanmış bir şiir gibi hayatım, kafiyesi hüzün... |
Hüzünlerle dolu koca bir hayat geçiriyor insan oğlu yaşadığı sürece o nedenle bazen hüzünleri artık sevinçlere çevirmemiz gerekiyor hüzünlerle seneler yıllar geçmiyor,sağlıklı güzel yıllar dilerim.kaleminiz daim olsun
saygı ve selamlarımla
Bilal YILMAZ