Zorla ittiği bisiklet tekerli, tahta rengi çerçeveli Arabası… Küf yer yer, Pas rengi lekeler Cabası… Üzeri dolu dolu; Eski tabaklar, kırık dökük, paslı demirler, Giysiler… Kimi sosyete, Kimi gecekondu ürünü…
Bir daha: “Eskiler alırım!” Donuk, mat, gevrek, itici, Çığırtkan, bağırtkan, tekdüze… Balkonlar… Çifter çifter gözleri görüyor eskici. Memnun. Kimi göz ovalıyor, Kimi geceliğinin dekoltesindeki açıklarla meşgul. Eskici bu... Ya giderse! Göz ucuyla bakıyor balkonlara.
Mahalle kadınlarından önce Ben atlıyorum balkondan. İsabet tam; arabaya… Eskici memnun; Başka eskiye ne gerek? İtiyor ıkına sıkına arabasını. Arabada ben… Kârı günün Kocaman bir eski… Düşünüyor; “Acaba alıcı çıkar mı?” diyor İçinden…
Yine balkonlar. Gözlerini ovuşturanlar, Dekoltelerini çekiştirenler. Eyvah! İstiyor biri ben eskiyi. Eskici memnun… Kârlı günü… Ben telaşta; tanıdık biri… Akşamın loş hali…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ESKİCİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ESKİCİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şiirin iskeleti çok güzel oluşturulmuş ve eskici de iskelete harika yerleşmiş ve akmış satırlara ustaca. Tam da eskicinin arabasında ki eskiler gibiyiz sanki.
Kendisini eski hissetmiş o an ve eskicinin arabasına belki de biraz huzur bulmak için gitmiş. Belki de bir yürekten kaçarak sığınmış, eski eşyaların arasına. Fakat hayatın içinde uzun uzun huzur bulmak o kadar da kolay olmaz tabi. Bir alıcı çıkmış, akşamın loş ışığında. Alıcı için yeni bir umut, bir hayatın başlangıcı belki de kendisini eski hisseden şiir, umutsuz. Şiiri daha önceden okumuş olan bir hayran belki de alıcı. O daha hevesli sanki, şiir biraz bezgin .
O arabaya yine bineceğini biliyor, şiir. Emin değil artık, gerçek sevgiye kavuşabileceğinden. Aktardığı sevgi cümleleri satılmış eskicilere, defalarca. Sadece zaman öldürüyor artık insanlar, şiirlerin hassas duvarlarında. Kendisini bir şiire ya da söze adayan şairler öldüğünden beri, sevgiler de öksüz kaldı. Eskicilerin arabasında hissediyorsa bir şair, oturup düşünmeliyiz.
Eskiciler uğramasın artık, duyguların yoğun olduğu yerlere.
Saygılarımla.
hayal deniziii tarafından 9/16/2012 3:01:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yine kendinize has yorumunuz ve anlatımınzla okunasi güzellikte bir şiir daha okudum kaleminizden...sayfanızda olmak keyifti, alıp götüren dizeleriniz ve hatırlattıklarınız için teşekkürler, tebrikler değerli şair...saygımla...
Hayatın , o, içinde asla iki defa ıslanılamayan ırmağında geçerken eskitip, düne uğurladıklarımızda da, yaşamak adına yarına ısmarladıklarımızda da biz varız elbette... Birinde anılar, birikimler deyip, bizi resmedenlere diğerinde renk renk çekilmemiş karelere düşler yüklemek belki de yaptığımız.
Hangi eskici hatır için taşır ki bu yükü...
Okurken gülümsemek istesem de kulağıma çalındığında içimi tirtreten hüzündü, çokçası...
Kaleminize beğenim, içten tebriklerim ve saygımla usta.
Yani, eskiye _artık_ rağbet mi var?.. Bit pazarına nur yağacak desenize!.. Eskiciiiii! Miadı dolmuş ömüre ne paha biçersin? Sanırım siz daha eskimemişsiniz, __eskicinin gözünde_ yoksa atardı vallaha arabasına...Hadi eskiciiii! Diye diye... Hoş mizansen ve görüntü veren serbest nazımdı..Seyre daldık efendim, düşüne düşüne... Takdir ve teşekkürlerimle...
Turgay Abiciğim merhaba Yüreğinizden çağlamış yine duygular,kaleminiz yazmış yürek sesiniz öyle akmış ki şiir fevkalade güzel olmuş,yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun.Evrendeki tüm güzellikleri ve sevgileri size,dünyadaki tüm güzel çiçekleride sayfanıza bırakıyorum,
Şiir güzel, çok güzel, bir ara mahallenin eskiyen kadınları balkondan tek tek atlayacaklar diye düşünmedim değil, komik olurdu:)
orijinal bir konuya değinilmiş, derin bir şiir.
seslendirme konusunda, ses tonu müthiş, ama bir eskicinin eskicinin ses tonundan çok uzak. eskici konuştuğu saman daha kırık dökük bir tını gelmeliydi. ayrıca, "Eskiler alırım!" ifadesi, daha fazla "Eskiler Alırıııııııım" gibi olsaydı, daha bir hatırayacaktık eskiciyi.
İnanın Tunç Bey, bu konuyu ben günlerce düşündüm... Bir şiirin seslendirmesini, müzik ve montajını normalde 4 saat civarında yaparım. Bu şiirde seslendirme tam 8 gün zaman aldı. tek sebep de o dediğiniz yerler...
O sesleri çıkarmak gerçekten çok zormuş meğer... Ben yıllarca tiyatroda da oynamıştım... Demek ki iyi bir tiyatrocu değilmişim.. :)))
Ya da hani kendi çocuklarım dinler de "Bu babamızda hayırdır ne var?" derler korkusu mu ki bilinç altında diye de düşünmedim değil...