2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2608
Okunma

Böcek
sen kayın ağacının gövdesi gibi
Yada toprağa sığınmış yoğun yeşili
Sen nasıl tütün gibi kokuyorsun ?
şimdi sandıklarda paslanmış düşlerin gülü
Yada raflarda küflenmiş
Vakti geçmiş zaman uçmuş
Bir iç geçirmek gibi nasıl kokuyorsun ?
Yada bir yanık kokusu saçlarımda
Sızlaması direği burnumun
Sen selam gibi kokuyorsun
Merhabaları yarım
Dudak ucuyla bakışan
Utangaç zamandın yarına yakın
Vakit, ışık hızıyla geçmiş
Oysa harabe artık ve hatta
Bir bir moloz yığınıyım
Üzerimde bir kadran
Sen ekmek gibi nasıl! Kokuyorsun?
Ana avrat, çalakalem saldırdığımız
açlığımız, açıkta kalmışlığımız, cehaletimiz
erken harcandığımız şeyler gibisin
sen duvar gibi kokuyorsun
ardında bir dünya, orada bir ağaç
Gölgesinde insanlar
Avuçlarımda bıraktığın,
Ciğerlerime hapsettiğim,
Ebedi mahkumum
Sen, son cıgara gibi kokuyorsun
İçime çektikçe, başımı döndüren
En mahremime, izinsiz girebilen. Ne yapıyorsun ?
Unutmak imkansız
Sen aslında kitap gibi kokuyorsun
Ve hep muammalı kelimelere senin ismini veriyorum ki
Yıllar oldu oysa, ömrümden ömür gitti denir ya
Azaldı hatıralarım
Oysa ben, körleşmesin diye sevecen yanlarım
Yok! Asla! seni aldattığımdan degil
Kendimi seninle aldatmaya çalışıyorum
Hani şair der ya, kimi sevsem sensin
Kimi sevsem sen değilsin oysa
Sen güneş gibi kokuyorsun
Ben yapraktaki karınca
Başımı döndürdü dünya
şarap kırmızısı bir sevda
Rakıda soluk sulara daldı
5.0
100% (3)