ÜTOPYA YOLCULUĞU
/gördün işte, pruvada-pupada, ismin yazıyor vapurun her tarafında/
-bir vapur yanaşır… ne bir fırtına ki, sesi kırbaçtan keskin, dağıtabilir saçlarını ne de geceden ve yalnızlıktan soğuk yağmur, ıslatır alnını. bekleyen için son sığınaktır iskele, hasretin zamanlarında duyduğun her seste bir vapur yanaşır, sanırsın ki ismin yazar, pruvasında-pupada, filikalarında… gözlerin görünmezlerle bakışır, çok uzaklara dalar. /karanlık anaforların ışıksız yakamozlarından, binlerce güneş doğar/ -seni alır, götürür… o vapur teşrifat ışıldağıdır, dalgalı yolunda kavuşmaların haydi tut elini bin şimdi, martı kokulu hayali bir çımacının. hiç unutma, umudun en can alıcı, can suyudur işte bu anlar de ki vurduğunu duymadın saatin on ikiyi, ya sen uzaktasın oradan ya da çoktan bitmiştir zamanlar… şimdi vakit varken canımın içi, kalkışa siren çalmadan. /ibresiz bir pusulayla dümen başında, alarga geçip bütün kıyılardan/ -iki kişilik bir ülkeye… ister bir masal diyarı koyarsın adını, gideceğin bu ülkenin istersen şiir dizelerinde saklı tutarsın, kimsecikler bilmesin. gözyaşların boynunda çiçekli çelenk açar, her damlasından öyle bir kılıçtır bu yolculuk, parçalar düğümleri, gölgen düşer kumlar üstüne, uyanır ütopya, uykusundan… işte bu uykuda yaşıyorum ben seni, saatsiz geceler içinde. /bak ismin yazıyor pruvada-pupada-filikalarında, haydi bin o gemiye/ Cevat Çeştepe |