Ne Desem Boşmodernizmin ucunu az kaçırınca alışkın olmayan kafamız bencillik kalalı beri başıboş uygun takke bulamadı aklımız dönüp bakmadan çıktığı yere vardığı durağa zamanın dışı hoş içi kof saman balyaları yüklenen dudakların sırtına bir zamanlar vardı fazilet dolu kelimeler her biri tek tek sürgüne mi gönderildi anlamsızlık yırtarken ağzımızdan çıkan cümlelerin özünü silik bir sevimlilik kondurup yüzümüze az tasalı umursamazca kesildi mânânın meyve veren dalları şimdi en gözde cariyesi vefakâr karanlığın paylaşmaktan korkan pay alma çabamız yüreğimizde öldürüp kanatsız melekleri suskunluğun ışıkları altında ve acımadan elimizin ayasında ovuşturduk acıları sevginin ruhunu uyuşturup parça parça böldük dramlara yaşadığımızı sandığımız ümit yoksunu zamanda belki bu yüzden astarladı gözlerimizi yalnızlık hususi mabedimizin duvarlarına dilinde tüy bitince sözün akılları esir aldı sanal mutluluklar Blackless |
bizim gibi toplumlarda ise fosmodernizme dönüşünce otaya çıkan beklenen manzara..
kutluyorum ve tamamen katılıyorum,
çok gerçekçi..