Güle Yel Değdi
Güle yel değdi…
Sevgilere ayrılık Umutlara karanlık Sonra sokaklara yalnızlık değdi O büyük Yanlışlara saatler Pişmanlıklara keşkeler değdi Ve sen değdin yüreğim ortasına bir ateş gibi Gayesiz cehennem misali Şimdi Günahlarımla yak beni Nasılsa en büyük günahım, seni sevmek değil miydi? Yaşamın en kıyısında revamı dır sevip’te terk etmek Biliyorum diyordun, diyordun da gidiyordun Hiç bakmadan ardına salına salına Kayboluyordun sana bakan bu gözlerden Bilmiyorsun… Bilmiyordun Bir yan’da hep mavi kalacak yarınlar (senin bakışlarınla) Bir yan’da ise gülleri solmuş çiçek bahçeleri (benim bakışlarımda) Çaresiz değil hiçbir yerim ve kendim Boşa geleceğim yok, gecelerin en sessiz demindeyim Değersiz kelimelerimle senin şerefindeyim Aklımı yitirdim işte… İzin gitmez bıraktığın benliğimde Tesellisiz bir boşlukta kimsesiz dertlerdeyim… Aydınlık pencerelerden bakarken Kaçan mutluklar vardı sahipsiz sokaklarda Şimdi kaybolmuş bir seyyahım düştüğüm yollarda Ve ne olduysa Zamanın içindeki zamansızlıklarda oldu İhanetler kovalıyordu sevdaları Süslü kelimelerle içiliyordu aşkın şarabı İntihar düşleri kurgulanıyordu… Vazgeçilen yârin ertesinde… Ve ölüm değdi ayrılıklara Sonra beyaz kefen değdi canlara Toprak uyuttu sonsuza Hesaplar tutuldu, Güle vuran yelin sebebi Yapılanlar mı? Yapılanlar Yaşananlarıyla… Unutuldu Mehmet Emin Karademir |