Uzun…
Çok uzun kervanlar geçiyor önümden
Gözlerim bildik bir yer arıyor…
Bir yol hep Muhammed (s.a.v) diyor…
Sonra bir toz bulutu içinde kayboluyorum

İçimden bir ses…
Kıblem sessiz…
Gönlüm sensiz diyecek…

-Bu aciz bedenim virane bir âşık misali-

Rahmet bekler…
Merhamet arar…
Tövbe lazım diyor…
Tövbe…

Hesaplarım zarar’da
Nefsim firar’da

Bilirim…
Sadakat doğruların bağrında

Muhammed (s.a.v)
Âlemlerin sultanı
Bunca söylenen sahte söz arasında
Kelamlarına ihtiyacım var…
-------------------------------------------------------------
Ya fettah…
Ya basir…
Ey yüce rahman
O büyük merhametinle bana da meftunluk ve şefaat

Bu günlerde öyle hüzünlüyüm
Öyle düşkünüm ki…

Kabir hayatını düşündükçe
Bir o kadar’da suskunum

Darda değilim hani…
Görüyorsun halimi…

Günaha batmış bunca insan sürüsü
En çokta bu beni kahrediyor

Güneş bu kadar uzakta mı ki
Tutkulu nefislere karanlık hep mutluluk veriyor
-------------------------------------------------------------
Muhammed(s.a.v) diyorum…
Muhammed(s.a.v) lazım…

İmanlarımızı kaybediyoruz
Modernleştikçe, hakikatlerinden uzak düşüyoruz

Kördüğümlerdeyiz…

Herkesin öyle aşkları var-ki
Senin sevginin değerini bilmeden seviyorlar

Herkesin öyle aşkları var-ki
Dünyalarını, yaşamlarını hiçe sayacak hale gelmişler
Senin yanına gelme hesaplarını unutup
Durmadan onlara koşuyorlar…

Sustuğunu zannedenler…
O büyük isyanı edenlerdi…
Suskunlukları bile koca bir yalan…

Bir kaçışımız var meçhule
Bir kaçışımız var ne olduğunu bilmediğimiz yerlere

Sağ omzumun üstündeki melekler üzgündür
Günahlarım onları da utandırır hale getirdi

Sanki zamana yenik düşerken bedenim

Bu ses nerden…
Biz senin melekleriniz resulün aciz kulu
Biz senin melekleriniz
Bizi de utandırma der, dururlar

Birlik ve dirlik içinde yaşamayı beceremiyoruz, resulüm
Hep bir öfke…
Hep bir şiddet içinde…

Düşmanlara karşı savaşlarımızı bırakıp
Kendi husumetlerimize dalıp öylesine yaşıyoruz

Senin sevdan ile yandım…
Dualarım ile kaldım…

Uykularımda sen varken…
Uykusuzluğumda yaşanan bunca kâbusları
Şimdi sana şikâyet ediyorum

Toz bulutları dağıldı… Gözlerimde
Bir görünüp kaybolan kervanlarda
Hicret sevdalıları ile doluydu...
Onlara yetişemedim…
Yetişemedim…
Acizdim…
Bir o kadar da yorgun…


Mehmet Emin Karademir