Düşünce yorgunuyum
Bir yol görünür çıkmazlara
Asiliğini yitirmiş rüzgârlarda Hırçın bir boran alırken koyu mavilikleri Bir sebebi olacaktı...yaşamların İyiliklere tutunmak vardı Kötülüklerin içinde ararken saflığı O bendim… Bir yıldız görkeminde kayıp düşerken sessizliğe Ve sonra renkleri siyaha boyanmış kapkara bir bulut İşte gerçeklerim karanlıkta… Hangi maziyi kurcalasam İçinde yapılmasını bekleyen bir yığın hayal Çocuk kalma hevesleri… Çağı döndürme düşünceleri… Oysa daha dün gibi aklımdaydı Büyümek ve adam olmak Sadece görmek içindi… Şimdilerde… Zamanın ötesinde kaybolmaktı Nefesin tıkanıncaya kadar koşmaktı Çünkü gidenler geri dönmeyecekti… Kalksam da sirkinsem hani Dökülür mü sanki bunca günah tohumları Eski bir hasret olup sarsam bütün dünya çocuklarını Huzursuz gönlümdekileri bir diyebilsem ve ağlasam Keşke sevebilseydim diyorum Her şeye inat gülebilseydim Yaşanması zor olanı yaşasaydım Bir bardak çay muhabbetine katılmak vardı Bir gönül kapısı aramak Bir vefalıya bağlanmak vardı Giden gün bir daha gelmeyecek diyebildiklerim olacaktı Bir gün… Ve hadi sevdiklerim… Cennet gibi bir dünyayı söz ahmaklarına bırakmayacağız diyecektim Diyecektim ama Diyemedim... Düşünce yorgunuyum Düştüğümü görünce Sanki kurtarması zor olan bir mahkûm gibiyim Hala illegal olmayan isyanlarda arar dururum özgürlüğü Ölümün kıyısında durduğumu bilemeden Mehmet Emin Karademir |