Ayrılığa Gittik, Geliyoruz!...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bazen her iki tarafta Vedâ’sız Vedâ eder.
Bir şey söylemezler, söyleyince bozulacak bir büyü vardır sanki ortada.
Anlamsızdır susmalar.
Konuşursak bir şey bozulacaktı sanki Konuşmadık! Ne sen “kal” dedin, ne de ben “kalayım” dedim… Kalmadım! Gizli bir anlaşmaydı sanki aramızda bu susmalar, Bir daha da konuşamayacaktık belki de Hiç! Ama buna bile aldırmadan sadece yürüdük, Boş sokaklarda!... Konuşsak bir şeyin değişmeyeceğine belki de inandırmıştık Kendimizi!... Son görüşmemiz gibi değildi hiçbir şey, Sanki birkaç gün sonra yeniden görecektik birbirimizi!... Vedâ’lar mı hep yalancı olur? Ayrılanlar mı hep yabancı olurdu? Hiçbir zaman bilemedim. Bilmek de istemedim… Belki biz de gizli bir oyunun parçasıydık, Gizlice sürükleniyorduk işte bir vedâ’nın kıyısındaydık… İkimizde dillendirmese de bunu, Bu böyleydi! Öylesine bir ayrılıktı işte, O kadar öylesine olmuştu ki her şey, Öylesine bir daha görüşemeyeceğimiz aklımıza gelmemişti, İlk kim korkmuştu acaba? İlk ayrılığı kim düşünecek kadar cesurdu? Adımlarımız korkaktı! Bakışlarımız ürkek, Ama ayrılırken gözümüzü bile kırpmamıştık… Yarış olmazdı ayrılıkta, Cesur da olamazdık, Olsak olsak biraz yalancı olurduk, Biraz da tiyatrocu!... Ama yalandan ayrılmıyorduk ki, Yağmur kadar gerçekti bu ayrılık saati, Şaka değil, oyun değildi… Gri gökyüzü kadar renksizdi ayrılık… Rengi olamazdı ki zaten!... Yüzlerimiz kadar renksizdi bu ayrılık, Biz ilk defa bu kadar suratsızdık, Ayrılığa doğru gidiyorduk!... Gidiyorduk ama geri dönmeyecektik! Sadece kandırıyorduk, Kendimizi! Bir de sokakları! Tekrar geleceğiz hissi bırakıyorduk her köşe başında, Tüm sokaklara kokumuzu bırakıyorduk, Ama kokular siliniyordu, Ayrılık korkusu kalıyordu geçtiğimiz yollarda… Ayrılığın değil de, bir son’un heyecanı vardı sanki üzerimizde, İnanamıyorduk belki ya da daha kavrayamamıştık, Elle tutulur bir şey yoktu zaten hiç, Fındık içi dolmuyordu ikimizin toplamından… Sadece bir son’du bizimkisi, Yol boyu gidiyorduk, sonra bitiyorduk… Sona geliyorduk, Bu yalnızlık hangimize daha çok yakışacaktı? (YirmiSekiz-Mayıs-İkiBinOnİki*18:35) Nevin Akbulut |
hiç birimizin üzerine yakışmadı
bu yalnızlığın siren sesleri...
çokça etkiledi beni...