Saat Kulesiasi düşüncelere giydirip deli gömleğini her gün dalıyorum sağırlar denizine takati bitti sadık bekçimin de kalmadı bir damla kanı yazmaya bu riyakarlığı biriken siren sesleri gırtlağımda nafile çıkmıyor tek sıkımlık nefes ağzımdan her yeni doğan gün de benim gibi bilmeden çaldığı kapının ardındaki belirsizliği batıyor bir dağın ardına ve dinmiyor sesi dakik aralıklarla kuleden darağacının siluetinin akşam güneşi daha ben varmadan eve sisli tül perdeyi çekerken bulutların üstüne gerçeğin kıldan kıyısına çadırını kurup kırdı gerdanını yalayarak dudaklarını kız cüzzamlı bir iki söz kaçışan aklımın uyuşmaya yüz tutmuş çıplaklığından gecenin kabrinde ellerim çığ gibi yarılıp toplanıyor telleri beynimin döndürerek kömür gözlü bakire eteklerini serpiyor gözlerime yabani yağmurları geceye inat ansızın doğsa ay delinse şu zar Blackless |
sisli tül perdeyi çekerken bulutların üstüne
gerçeğin kıldan kıyısına çadırını kurup
kırdı gerdanını yalayarak dudaklarını kız
YİNE KONUŞMUŞ BU GÜZEL ŞİİRİNİZ,MODERN RESME BAKAR GİBİ TEKRAR TEKRAR OKUDUM.
YÜREKTEN TEBRİKLER.