Vurulmuşum Ölümsüz SevdanaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Acıyı çeken bilir, hala sevmeye bilen insanlar da var. Ölüm ayırsa da...
Başkasının acısına yazmakta ne zordur..
Giderken bir sen kaldı bende
Acıya sarılmış gözyaşlarının toprağa düşüp Üzerinde teninin renginde açan çiçeklere gülümseyip Ağıtlar yaktım yokluğuna Ölüm de yetmedi yüreğini yüreğimden koparmaya Sen ölmedin yiğidim, dağa taşa yazdım adını Duası okunup, isimler yazan Sayısız mezarların içinde bir sen parlıyorsun gözüme Giderken beni almadın ya yanına Sen kalbine yenik düşerken Ben sensizliğin, kansızlığına düştüm Senin yüreğin sızlarken Şimdi benim kanım çekilir Düşer ömrüme özlemin Sevdamı alamadı seni alan kara toprak Günümde sen, gecem de sen Her yanım yoksun, sen yok iken Kara bir yazının resmiyiz Ellerim koynumda, vurulmuşum sevdana Ne İstanbul’un denizi Ne Ankara’nın kalesi Hiçbir kent dolduramaz sensizliği Ecel ayırsa da Sızımsın hala.. Tutuşturun geceleri Bir gün bitecek bu karanlıklar Toprağında bana da yer açıp Nice düşen güze beraber selam durup Sarılacak ruhumuz özlemin ıstırabına inat Ölmeyen sevdalara selam olsun… s.c |
daha başta;
Ölmeyen sevdalara selam olsun, diyerek
sonda, söyleyecek söz bırakmamış ki kalem, okura.
Tebrik ederim Zilan.
Emeğine, yüreğine sağlık...