OrGuns N' Roses
OrGuns N’ Roses
elbiseleri yatağa süt gibi döküldü perdeler yeni çoraplarını çekmişti göğün sandalye kırıldığı denizlere dönmek istedi o sıra ağzı uçkur kokan bir kadın odada ensemi enseledi bir süre sendeledik (otel bu adını bilmediğim) rüyalar geçti gözümüzün önünden sokaklar sustuğunda sergüzeşt gibiydik (bavulu her şeye rağmen beklemedeydi) biliyorduk kalkıp bir bakacaktık farklı sabahlara uyanacaktık kedilerin aklına gelmeyecek bir şiir olacaktık sen üşümeye başladın masa çevirdi yönünü (bize bakmak sakattır çünkü) üstümü üstüne örttüm (toprağın bol olsun) bacakların bir keskin kılıçtı (sadece Allah’ı delemezdi anlayacağın) kasıklarıma kadar soktun sapladın kavanozda duran elmaya yasak ağıtlar duyuldu odada (bir sevişmenin başladığı belliydi) ah diye feryat ediyordu anne huyuyla bir papağan sözleri verdin (yine aynı otel gibi odada) inandım, senindim benimdin, inatlığım çarşafa dolandı günlerden eylüldü aylardan sancı dünya bu başı boş hancı ilaçlarını getirdim (hani o çiçeklere de verdiğin haplardan) su yerine gözlerimi damlatabildim (dağ başında olsun o kadar) sana rakı sofrası sözüm vardı varsın o da kurulsun balıklar özler mi ailesini, dedin (yiyemedik o yemeği canı kemiğine batsın) tirşe saçların süzüldü her tarafa (yatak gıcırtıları sütyenini çıkartmıştı) ahulu iniltiler yepyeni bir müzik türü gibi (içimizin camlarında şap şap yankılanmıştı) gecenin g noktası mı ellediğim yoksa belinin bükülmüş gücü mü (işte bunu hiçbir zaman bilemedim) suçsam tanrıyım sevişeceğim elle beni, yala yut yumuşat hacmim sonsuz elbet genişleyeceğim bir girip bir çıkıyorum (ha hayt adım Boğaz Vapuru) dalgalanıyoruz, dalgakıranlar kuruyoruz köşemize hafif bir ıslaklıktan üşütmüyoruz bile terlemiş yatak umrumuzda değil (aşk bir şeydir şeyimizde değil) bu teşevvüşte kimin kimi daha çok sevdiği tartışılır yeni bir renk arar gibi dalarken vücuduna yağlı boyalı bir vajina tablosu çizdiğim kesindir ah ne kallavisin payanda sen! deyişin bir emirdir, amenna iç sütümü dök üstüme sıcacık ohh mis göğüslerin yeni bir devlet encümeni kapısı açık hemencecik giriniz! ölüm mü, yakışmaz rinde söyle rinde, sana çiçekler alsam verir misin bir güne hatıralar eksilir, zar tutulur, ne pis bir şakadır susamcık, kenarlarında martılar okşanır dudakların dudaklarımda bir arya bir sana kızım, bir bana- of aman ya güz velespit aynaya baktığımızda sarnıcın kokusu böyle güzel miydi allahım ya?! sür orana burana, tak takıştır orhan veli amca kandırtır "bir elinde cımbız bir elinde ayna umrunda mı dünya?!" okuduğum kız tutmuş falsolu bacaklarımı döne döne durmuş yüzüm yüzüne yerlerde patinaj çekmişiz hemi de üç kere bir kere daha, yan yana yaz hopla bir daha zemmetme aşkı yahu, neyimiz kötü insanlar böyle yapmıyor mu huyumuz büyü bir örümcek gözlü çekik liseli mirazını bulmuş küpeli küpeli! (hayat zorsa bir gün ödeşmeli ödeşmeli!) şimdi tenine not et beni kaldır kaldır bir dağ çıkar benden etimi etinde irdele: saldır bir gün çocuklar diriltir nacizanem münferit bir satiriktir anlayana kanıma kanını sok çek al damarlarına sağlı sollu yaptım seni çok fena gri kaldırımda yürüyen fötr şapkalı kadına cinsellik müstemlekedir aşk gölgesine yeni bir felsefe yapıyorum bak canım En erotik kelime giyinmek aslında! Payanda |
"bu teşevvüşte ":))
Bu ne ya hu:))
sülasi mastara çevirip sevişmeyi tefe'üle bağlamışsın efendi!
Bir de Şafak kardeşim, bu söylem neden ısrarla feminen geliyor ki bana?
Şaka yapıyorsun değil mi?