Yedi Renk Ver ÇocuklaraYedi Renk Ver Çocuklara tanrının yumurtasıdır ay, içlerim sızlar sabahları kahvaltı yaparken afrika’mda midem herkese kalkar. - nedenini sorma tek bir fincanda içerken acısı baygun kuşları yaygun dumanlara söyler her halk sevişmeye türküsünden başlar. -türkümsün diye söylemiyorum âşığım, çalışkanım, ilkem- yine korkudan biliyorsun. çengel bulmacalarında karşılaşabiliriz new york’ta kapalı bir eczane belki karşılar bizi, portofino’da demli bir çaya karışmış olabilir aklın düşüncelerini daldırmışsın içine kadar karıştırıyorsundur yavaş yavaş şekerini bol attığın mutlulukların kestâne renklerini. olsa olsa adımı tersten söyleyebilirsin, bacaklarına kadar sıyırdığın etin fazla gelir ki türkü terletir, ki türkü ruha rejimdir. - her gölge kendince yalnızlığa jartiyerdir ya ne güzel haberler bunlar, ne güzel şarkılar kaçırılmış bozuk plaklardan kırık dualardan yaklaşım ulaştırmış otobüsten atlayan sonsuzluğu - oysa çok çocuksu ağzım, kuş üsküdar’dan çıkıyorum kız kulesi’ne bekâreti bozuk ellerim ceplerimde çıktığım her gözlerine, şimdi zaman yokluğuna fazla yokuş. - ki- hangi kadını ayırır ve kimi bağlar deyimsiz üşüyorsa zamir allah gözlerindir evham velad dalin amin. tanrının omletidir güneş, bakışım çarpar duvardaki fotoğrafın askısına, delinir ayakların suya ısrarla değilir, bunu bana ağladığım ırmak değinir özlemek, moonwalk yaptıran bir tren rayı değil mi, ıslatılmış gözlerinden yağmur van gogh’un ölüm sebebi. - kavuşamamak zayiatıdır çarpışmanın kalbimde ilk önce sen ve senin hücrelerin kurtarılır. sormayı unutmadan, tanrının çiğnediği sakızı yutmuşsam bunca zamandır kader ayaklarımın altında olabilir mi, ya geceliğini giymişsem bütün yalnızlığımın sebebi şayet buysa ya onun diş fırçasını kullanmışsam ağzım melek kokuyorsa- neyse şimdi yudumlayalım bir fincan bir yol için daha. ağız yapıştırıcı icat edildi mi sizin oralarda, yahut kemiklerinden ayrıştırılmış yabanî bir yağmur şemsiyesi alabilir miyim sana, tam istediğin gibi yağmurdan fazla korkak gökyüzüne atılan onca mermiye karşılık yıldızları sevdirdim saçlarına. -yaşamaya öpüşerek başladık ölümde sıpsırra. beni vurduğun sokağın kamaşan gövdesini yakmalıyım: kod adım Roma kod adım maktûl, kod adım yabancı eller soğukluğu benim de sevgilim vardı şairini özliyen kitaplarda kadın tanrı olarak aldı soluğu. Payanda |