Ferah yüzlü ayrılıklaravucunda karanlıkları besleyen kırlangıçlar ve gökyüzü kimin yıldızını çaldınız ki şimdi içime derdiniz düştü şu karanlık kızıl ayrılık yurdu gönlüm işte benim eski bir incinmişliktir bu aşk üzerine bir tavır değil ölsek biz kurtulur muyuz yani gökyüzüne kırlangıçlar asılır kalır mı yeniden yağlı boya bir tabloda ne zaman dokunsam mayıs bulaşır ellerime hiç yoktan aşk bir intihar şeklini alır yalnızca senin gözlerinden ardına düşsem ömrünün hep güller elimde sen bir uzun yoldasın ben epeydir çukurun dibinde dökülmüş kırk küp bal şerbetiyiz işte iki esrik başımız var amma koyacak bir yastığımız yok bu yüzden solar rengi gecenin sahile dolar martılar çıldırır karanlıktan deniz atları ay ışığını anlatır masallar senin şehrin eskidir benim gönlüm sen daha dur ben giderim ‘’ seninleyken en çok anlaşan sessizliğimizi seviyorum ‘’ senin bu sevgine asıl ben ölüyorum diri diri her gün dilinden o mezara doğru giriyorum intihar bir akşam üstüdür sevgilim |
Saygılar........