Annemdi
ilk yalnızlık
kaybedincedir anneyi... ağaçlar ısıtmıyor ruhumun yüreğini nerdesin anne... annemin kar gibi saçlarında yanıyor kara sevdalı yüreğim... ne kim uzak olursa olsun aramam annemin ellerindeyken ellerim... bir ona şiir okuyamam , anneme bilirim üzülür kıyamaz sözcüklerimde bile... bir sana böyle kötüyüm böyle hayırsız ama başka kimsem de yok ki anne... şehir benden habersiz üstelik kış hiç bir pencerede gölgen yok anne başımı kaldırıp bakasım yok dünyaya ... annemdi ağlayan yoksul bir balkonda evden kaçmıştım ılık bir yağmurda şimdi yoksul balkonum ılık yağmurum yok vefasızlığımlayım... öksürük nöbetlerim gece ateşlerim kanamalarım annem dikiş dikiyor yemek yapıyor sabah oluyor gülüyorum... istanbul’da gün hiç böyle güzel batmamıştır güneş arka odada annemin yüzüne vurduğunda... sokaklarda kış sessizliği is kokusu sevgiler puslu camlar ardına kapalı ayaklarım paçalarım yine çamurlu anneyi özlemek temizler her ruhu... çok yoksulduk o temmuz güneş başa çıkamadı özlemleriyle annemin emeğinin gölgesi su serpti yüreklerimize... ilkyazla ısındı renkler sular ılıdı çocuk sesleriyle açıldı gökyüzü ama telaşı bitmedi annemin... uzaktım geceler çok uzamıştı ay ışığına küsmüştü gözlerim yeni korkularla tanışmıştı iç yaralarım annem geldi rüyama bütün kapılar aydınlığıyla açıldı çilekeş gülüşlerinin özlemişim... annem neye nereye bakarsa baksın bilirim orda ben varım ben neye nereye gidersem gideyim bilirim orda annem var... dağ sıraları vardı önümüzde taşlar kararıyordu yollar yılan gibi etrafımızda annemin yanağındaki yağmurun sesi son anıma dek yankılanacak yüreğimde... anne birgün susar tüm sessizlikler anlamsızlaşır ucu açık sorularla geçer ömür zaman içini doldurduğun boşluktur annenin yüreğinde kalan sesiyle... kağan işçen... |