Kavanozda Bok Böceklerigök beyaz kavanoz beyazdı avuçlarında annemin düştü… kahretsin tuttu minik ellerim simli bulutlar parlarken gökte en değerlilerimi doldurmamı emretti alıp içine attılar alacalı misketlerimi bir bir yendim ...oyunda kurallar vardı kabul etmezsen takası oyundan atarlardı verdim alacaları karşılığı siyahlardı ben yendikçe değişti rengi camın bu işte bir terslik vardı… her geçen gün yığıldı siyahlar öbek öbek çıkardım kağıt gemileri kurşun askerleri atıp güverteye gömdüler bahçedeki göle yalancı kış güneşi içti gölü… kuruttu gür kaşlı kartal gagalı kuşlardı geri getiren siyahları olsun vardı… bozukluklarla aldığım şekerlerim gökkuşağı renkli karamele kaplı üstleri ben onları görmesin karıncalar diye saklarken kavanozun en dibine gökte … pırıltıyla patlayan fişekler aklını kemirmiş farelerin oysa onlar oyuncağımdı benim aldıktan sonra tadını vermişler eylüle kalanını güneşinin ışığında erirken eylülün şekerlerim serinletmeye yetmedi su tabancalarım sesinden irkilip camlara sindiler sinekler gizlenmeseydi pencereye olmazdı şimdi gözlerimde inciler çırparak kanatlarını taşıdılar uzaklara üstlerine örtüldü zehirli kanatları bitirdi bok böcekleri kapatma vakti gelmişti kapağını biraz fazla sıktım patladı dibi ellerimi kanattı Blackless |
şair
k
u
t
l
a
r
ı
m...
sevgilerimle...