İnsan
Selamdan uzak hayırlısızlık ve hayâsızlıkla dolu insan
Dost elini düşman gibi büken vefasız insan Kahve masalarında bin bir oyunlarla kendini avutan insan İçki masalarında benliğini unutup sızılarda kalan insan Yaşam rabıtasını metanetsiz kelamlarla yazan insan Bunca günahlara koşuşun, sanki bir küheylan Nereye… Bu telaşın Kimedir… Bu acelen Bu kadar kara haber yetmezimi ömrüne Hep duasız yaşayıp gidiyorsun günden güne Davacıda değilsin beddua düşmeyen diline Merhametten uzak kötülük besleyen kalbine Bir dilek tut yürekten Bağışlayanın vardır… Affedilmek istersen Bağışlayanın vardır… Zamansızca ölmeden Yavaş yavaş eriyorsun dizlerin bağlanıyor farkındasın Bu gün yarın derken tarih oluyor geçen zamanın Yaşlanıyorsun… Bitiyorsun… Ucuz ortamların, Basit arkadaşların, hani neredeler şimdi Herkesleri mumla arar oldun Uzattığın eli kim tutacak sanıyorsun Ey insan… Kahkahalarının eksik olmadığı keyif sohbetlerine dalmış gidiyorsun Kalk ayağa da Dimdik doğrul Bak görüyor musun? Her gün Mezarlar kendini hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayanlarla doluyor Alnını koymaya vakit bulamadığın secdenin boynu bükük Bereketten uzak kalmış berhanen, sanki bir folluk Tez evvelden yakındır ebede yolculuk Aç şu ellerini sema ya doğru mağfirete muhtaçsın Ve bir dua et yürekten Bağışlayanın vardır… Affedilmek istersen Bağışlayanın vardır… Zamansızca ölmeden Mehmet Emin Karademir |