KÜL GÖZLÜMKara gözde buldum belamı. Bozuldu pusulam, feleğim şaştı. Bir gecede erdim serseriliğe. Issızda buluştum yağmurla, delice rüzgârla koştum. En afili delikanlıydım ayak takımında. Kınsız hançer gibi gezdim şehri; duvarlara saplandım, taşları kanattım, yaraladım yolları. Zenginler mahallesinde nam saldı naralarım.. Yeşil gözde baharım geldi yeniden. Üç cemre birden düştü gövdeme; birden bitirdim zehir zemheriyi, ayazımı attım penceremden.. Mavisinde balık oldum oltanın ucunda; şaşkın ve avanak. Dalgalarda dağıldı yüreğim. Suda yitirdim belleğimi, silindi geçtiğim yıllar. Yeniden bırakıldım derinliğime, yine kendime döndüm. Oysa ne kadar güzeldi, sevdiğimin avuçlarında çırpınmak! Şimdi, bin yüzlü, yangınlarımda ilk kurtardığım kül gözlü bir sevdiceğim var; ne zaman kalbini soyup koynuna girsem, yatağında çıngar çıkar. ö.n. |