kedi yürüdü
üstüne üstüne..

sarısı kaçmış otlara basarak
kaçmayarak
bastığı yerden çıkardı yeşili... otlara verdi önce
rengi
kaçmış karanlık ormana girerken

sallandı yapraklar yerde eşlik etti toprağının üzerindekilere
tuttu köklerindeki koca çınarlarını ve diğerlerini
sarsıntısındaki gök güneşi üstüne saldı
kanatlandı dallarındaki ilk çiçek sevincinden
güneşi selamladı
kedi girerken karanlık ormana

küçük gövdesi kocaman yüreğiyle
bastı toprağa işte o an büyüdü
ağaçlar
ve bahar geldi
ikincisinde dal sallandı geniş kollarını açarak
çiçekleriyle güneşi selemladı kedi girdi diye ormana
mavisindeki beyaz bulut gibi

kedi eşeledi kahverengisindeki toprağı
kokusunu aldığı her şey gibi
dokundu bir kristale
içine girdi IŞIK
O an aslan oldu
kanatları yanlarında...

Önce bir kelebek oldu
konarken ilk ağaca
savurdu saçlarını mavisiyle gözleriyle okşadı gökyüzünü
ona sürme çekti gök mavisinden

sardı her yanı kanadındaki aşk ile
belki utangaçtı her şeyi ğaçlara anlatmaya
indiğinde köklerine
yandı yine renkli yüreğindeki kristal
gök hediye verdi yedi renkli...

dokundu gövdesine pençesiyle ağaça
dalları küçük kelimeler oldu
çok söz söyledi ona giderken denize
dokunmak istedi sadece balıkları duymak için

çekti yüzgeçlerini
bıraktı kenarısındaki kıyıya dertlerini
önce kuma sonra suya dokundu elleriyle
karıştırdı kimseye karışmadan
sapık ruhuyla...

işte o an..
denizde gökte anladı mavi rengi
Ejderin suya girmek istedği
işte o an tanrılardan güç geldi
kelebeğin kanadına takıldı bir şiir
ejder gibi...
yada kedi tüyü kadar güçlü
bir şimşek çaktı göz kırptı içinde sevgi büyüten herkese
enerji içindi sadece bilene.....