GÖZLERİNDE H/AKSIZ ZULÜM
GÖZLERİNDE H/AKSIZ ZULÜM
(Bu kör kanama Göz değmemiş müstakil yalnızlıktan Mürted ellerle betonlaşmış bir gezegenin yüzüne sağanak bir b/akıştır...) Loş bir çıkmaza kurdum uykusuzluğumu yine Yitik ömrümü limelenmiş yıllar geçsin. Delice çaldığında gözlerimde hüzün Bırakın! Küt diye berzahta çakılı kalsın kısık nefesim... Yüzünü adımlarken dilim Heybemde mümteni bir düş Adımbaşı ardımdan sarkan zoraki gülüş Kaleme sıçrayan baldıran tadında lekeli sözcükler Bir ölüme vurulduğunda her hece Yürür sözlerim nar-ı divâne. Visal orucu susuzluğundayken cihân Bozar bu nefesi avare hisler Susarım... Çok uzaklarda el değmemiş Reyyân. Göz çukurlarımda kadın çığlığı Bağdatta kancıkça yağmalanmış öksüz sevinç Beyrutta hüzün... Ve Filistinde kurşunlanan kimsesiz bir sürgün. Kayan sarhoş zamanlar gibi Baltalanan günahsız düşlerim gibi Bir sek/sen vurulduğum gözlerin gibi Aşk gibi Can gibi Damarda durmayan zifir bir ağıt gibi... Ey saçlarına ölümsüzlük iliştiremediğim ela bakışlı muamma! Bilmezsin...! Her vakit içimde vurulan,katledilen Doğranan tarifsiz çığlığı Bu halimle bir damlasam İnan taşar dünya utancından. Zulüm inadında cedelleşirken sözüm Edep yoksulu yüzsüzlüklerden utanırken yüzüm Söyle! Kim sığdırdı riyakâr sevinçleri b/ela gözlerine Kim uyuttu kulaklarını bu şiddetli zelzeleye?!.. Bir damla âb-ı desttin Ağzımdan aldım İnadına burnumdan geldin. Kan/dı/adın... Yırtıldı yüzüm Ölür gibi ruhumu yar/ala/dın. Başıma her meshedişte umudu Hıçkırıklar kaydı topuklarıma Parmak aralarımda s/aklarken anıları Kayboldum beynimin uçsuz tenhasında. Mutluluk çatlamış aynalarda paslı sır Bir kez olsun ucundan baksam Dibi görünür karanlık dehlizlerde. Şakaklarımda kahır beyazı Alnımda tufan... Koparsam hüznümü Ruhum boğazlanır yaşamaktan. Çürüdü damarlarım Bedenimde hezeyân... Parmak uçlarımda umut iflasına sürükleyen ölümcül bir sancı Benim değil pıhtılaşmamaya kasem etmiş bu kan Aşka vurun beni! Öz kalemim,bu üvey sayfalara ne kadar da yabancı...? Bu eriyiş... Bu çürüten,yok edemeyen amansız can çekiş Dirençsiz hislerimi kuşatıp Vur/ul/acak beni mi buldun ey sağır direniş?!.. Dünü eskimiş ömrümün Yarını yırtık utancında Sabırla yamadığım günlerin kıskacındayım artık. Sakallarımda uzayan matem Paramparça kıyafetler Ve de yüzümden sökemediğim keskin bir elem Eşkalim belli/belirsiz Korkunç bir heyula sanki... İçimde t/üreyen katılaşmış putlar Kaleme üşüşen çaresiz haykırışlar Ve durmadan boğazımı sıkan gözlerin... Nefesimde İbrahimi özlem Bir yanı asi Bir yanı sonsuz mavi... Nâr-ı vâveylâ susuz arayışta... Tek tek devirip Söküp parçalamak istiyorum bu köhnemiş düzeni bağıra bağıra. Sus bürümüş kapkaranlık odamdan Sana sesleniyorum ey şuursuz hülya Tıkanmış ruhunu aç da iyi dinle! "Bu muhtazarı Aşk’a boğacak ölüm Kalbinin karıncığından doğmadı daha...!" Sezgin Karadağ |
Saygılarımla.......