SUSAR GÖZLERİM,BAĞIRAMAM MEHUYÂR!
Sancılı bir aşkın peydahladığı
Gayrı meşru ayrılıkların kan pıhtısı parçası adın. Bıraksam kör bir zulaya Bir anarşist cesurluğuyla yahut Manşetlesem sıvası yırtık sokak duvarlarında Sorgusuz sualsiz kelepçelenir eşkalsiz adım. İdama sürüklerken sana dair hadsiz inançlarım Tek suçum olur; İllegal bir adı bağrında sımsıkı taşımak. Ve ardından bir daha sorsalar Bin kez daha yaşarım seni Mehruyâr! Bir can havliyle, bir başına kalmışlığım Yarınca ortasından Nice kâbus gecelerimi Bütün aydınlıkları yutmuş karanlıklarda Delik deşik bir kalbin nevroz vuruşları Sabaha varmadan yağmalar kokuşmuş cesedimi. Pencereme konan veda suskunlukların Zihnimde narkozlanmış haykırışlara İnadına çarparken bi karar Cinnet şeridi gözlerinde Bin parçaya bölünürüm Mehruyâr! Kaç zaman beynime astığım münzevi umutlar Düş bozgunu gidişinle çiğnenir her sabah. Uyandığımda kan çanağı uykusuzluklarımdan Başucumda, sessiz intiharıma ferman bakışların Kafama saplanan ölümcül mâsumiyetinin ağrıları Sonrası; çığlık çığlığa çırpınışlar Yanışlar, yandıkça yıkılışlar? ?B/ölme beni kendinden!? iniltisiyle Son darbeyi de indirirken dudaklarımdan Felç inmiş kulaklarıma Susar gözlerim, bağıramam Mehruyâr! Bu azgın Bu marazi terk ediliş Canıma tak eden Sabır taneleri kopuk direniş? Bana yasak olduğunu söyler Her eksiltili tümcemde. Soluğu dalından kesilen bir gül gibi Körpe türküler besleyen Yürek sancıtan hüzünler istilasında Biçimsiz barikatlarla süslenmiş silsilelerle Ne kadar içten yağmalanırsa darmadağın nifaklar Öylesi viran Öylesi duman duman Öylesine kavrulurum her hece Mehruyâr! Böylesi prangalı hapsoldukça içimin korkuluklarında Dışarıda güneşten doğan kıvılcımlar Gök-deniz umulanlar Çocuk heyecanıyla yıkanan şakayık Yasemenler, papatyalar? Koşmak ister her yanım, ölürcesine Seninle tek nefeste Nafile çınlar yokluğun o an Çöker, yıkılırım yine ayaklarımın dibine? Ve şimdi Tam teslimiyet inancımın huşusuyla Ne kadar farz kılmak istesem de ömrünü Ömrümün en helal tadına Dönüşü yok? Bozuldu Aşk, kazası kılınmaz bir daha. Belki bir gün... Dağlar kül ufak koparıldığında Denizler, yataklarında kaynar kaynar susadıklarında Mizan kurulup Unutuldu mu kundakta çocuklar Ve dehşetten çıldırdığında o şaşkın analar Belki o zaman İşte o zaman Dirilirim Aşkına, adın adın Mehruyâr?! (Sezgin KARADAĞ) |
Tam teslimiyet inancımın huşusuyla
Ne kadar farz kılmak istesem de ömrünü
Ömrümün en helal tadına
Dönüşü yok?
Çok güzel dizeler yüreğinize sağlık,kaleminiz kavi olsun.Saygılarımla.