Bozuk Aşk Masalı VIIISen denize dökülmek istiyordun ben upuzun ırmaklardım bir Ezan sesiydin ikindi menekşe yaprağı acı tarçın kokusu Her şey birbirine girdi ben burada kaldım burası sessizdi çok Sonra sen gittin, ben bir şişe paket ve bir sigara votkası... Bakar mısın bir düş maviden başka ne olabilir Allah aşkına?! Ölü evlerinden gökyüzüne bırakmak yasaksa içindeki martıyı Bin yıldır Sümer alfabesinde yaşattığı çok eski çocukların Dünyaya düşen çiğ tanesi, yaprakta üşüyen kırağı, Eylül yağmuru ve… Üşüyorsan hemen giderdim her şey benim yüzümdendi nasıl olsa Çocukken beni aldılardı Allah’ım nasıl yaralar nasıl gözyaşları İki çay kaşığı nane, ısırgan otu yemeği, sıcacık helvalar yaptılardı Her derde deva olur diye özür dilerim seni çok özlemiştim ben. Güvercin ağzında bulgur tanesi balkonlar ve güneşler Ben bir cam kenarıydım bütün özleyen çocuklar için Belki ölmezdin diye küçücük sulardım bütün yol kenarlarında Bütün yol kenarlarında sapsarı otlardım hiç sevmemiştin beni. Bakar mısın kardeş hep benden gidilsin diye miydi Allah aşkına? Bu kül çok oluyor bu yangın sarhoş olmasam ölebilirim belki Sol kalbim uyuştu halıya düştüm Allah belamı vermesin Her yerim acıyor kardeş ben biraz çok aşığım galiba. kıyıdaki adam 2012 Mart Beykoz |