YALNIZ
yalnız...
içime saplanan purgulu paslı çivili hatıran çobançantasıydı içimde zamansızca açan kır türküsü sevinçlerdi boşluğa karışan meryemanaeldiveni açışı gülümsemelerin geceyi yırtartı zifirisi kaçmış zemheriye inat hayaletlerin dokunurdu hep, aya ayan bana inat senli sulusepken meteorlu düşler düşerdi üzerime her seferinde yastık üstüne kalan kırkikindi yağmurlarım kokunu yorgan yaptığım beyaz çarşaflarım sarılmalarımdı ritüellerim , acıya karışarak bazen saksılarıma karışırdın camgüzeli, çadıruşağı sulardım hep yağmur yüklü gözlerle vapurdumanı duvarlı oda dolu anılarınla yedi rengi unutur sana dalardım yediverenli senli uykular büyütürdüm Yedikardeş yıldızlarım bilirdi bir de ben bir akşam üstü yüzüm sana dönük düşlerim üstüme örtük dalardım tek rengi kara olan karanlığa kırıkık camlarındaki kırılmış hayallerim sen hep sen sızardın içerime geceye karışarak... "akşam türkülerime bir meryemanaeldiveni gülüşlerindeki sen karışırdın birde Yedikardeş yıldızlarım başka bir şey karışmazdı, dokunsada yokluğun doluydu hep saksılarım ve yağmurlarım..." |
Yedikardeş yıldızlarım bilirdi bir de ben
bir akşam üstü yüzüm sana dönük
düşlerim üstüme örtük
dalardım tek rengi kara olan karanlığa
kırıkık camlarındaki kırılmış hayallerim
sen hep sen sızardın içerime geceye karışarak...
güzel anlatımdı güzeldizelerdi oğul gönül sesin dinmesin