DAMAĞA YAPIŞAN CÜMLELERbir şölen sonrası karşılaşmak isterdim sizinle arap atları getirmeliydi gözlerinizi yan tarafta eskitme çadırlar ve raksı perdelere yansıyan sevişgen bulutlar ben umut yüzlü çingene kadın siz muhlis bir davetkâr aşk bizim için dönmeliydi güneşin etrafında, kıskanç üzümler düşerken toprağa bir şölen sonrası sevmeliydim sizi gece azalmış bir saat dolusu, kum kirazdan düşlerimiz olmalıydı yalnızca (kırmızı ama hepsi masum) ve hebâ edilmemiş bir çift ergen hızında koşmalıydık birbirimize aynalardan önce gülümsemeliydi, dudaklarımızdaki geç kalmışlık bir şölen sonrası rastlamak isterdim gerçeğinize maskemiz düşmeden ölmeliydik/sessizce cennette kırılmalıydı prangalarımız haspa bir ayrılık şarkısı tebelleş olmadan biz güneşi koymalıydık yüreğimize siz flu bir eylül ben toprağa gömerken cenin duruşlarımı veda etmeli artık derken bu alacalı mevsime senfonik meteor yalnızlığın bir sonu gibi koşmaya hazır olmalıydık oysa el ele, en uzak dönencelere -hoş, birbirimizden gitmeyi hiç beceremesek de- hani bir kabul edebilsek o gerçeği işte ki; biz iki yağmur tanesi ve susmak kadar cömertken siz hala sevmek kadar çare/sizsiniz! Çiğdem Parlayüksel |