şairlerin ırkından gibi bir güzellik bu
sana belki sonra belki çok ve her günden biraz daha az
aşk mektubu gibi, mısralarındaki kayıp ölüler gibi susuz dantenin manevi gülüşleri barındırır gibi, su serpip çölden deniz bekler gibi gökyüzünden bir uçurtma gibi yayılıyorsun akşamlarıma biraz ölüyorum diriltiyorlar yıkıyorlar tekrar ve tekrar yalnızlığa asıyorlar kurutmak için sırf! acı kurur sanıyorlar kabuk bağlamayla hayır ben doğmak için ölüyorum bir perdenin çekildiği vakit sokaklara taşlıyorlar taşıyor o sayfalar ıslanıyorum sen görüyorsun perdelerin çekildiği vakit içinde çocuklar geçiriyorsun kırmızı geçiriyorsun maviden koparıp gündüzü hissediyorum öyle güzel oluyorsun öpüyorum öpmek caddeleri boyuyor öpüyorum bir yalnızlık gibi ürküyorsun sevmek ölüm gibi su gibi ekmek gibi ekransız bir yeryüzünden bana sana ve sonra anlayacak kadar ayet indiriyorsun yüreğime ölümden de hüzünlü aşk doğuruyorsun -sancısını çekiyor acılar yüreğimden iplil iplik örüyorsun saçların ve görkem büyüyor büyüyor kemirilen bir ruh oluyorum öpüyorsun beyazımdan... iğnesiz dantelli benzersiz ve yeniden... gözlerinden öpülmüş soyutsuz çıkarıyorsun yıldızlarımı Merve Taşçı / 17:16 |
Saygılar.........