GİDİŞ
" bir sığınaktı bilmediğim sokaklarım zulasına sakladığım karanlıklarım
senden saklayamadıklarım içimdeki aydınlıklarım" baharın ortasında... zamansız gelen zemheriydi gidişin martın bir yarısında badem çiçeklerine vuran beni yaralayan yarılayan içimi donduran gişinle... ilkbaharı katleden bir sonbahardı bana kalan umudum hep içime anlattığım yalan karanlık bu sokaklardı beni yakalayan buruk şiirlerdi akşamları yüreğimi yalayan düşüşüm... ana rahmindem zamansız kanamlarla düşen şimdi sökün eden özlemlerindi üzerime hep üşüşen köşelere saklanmış zılgıtlarındı payıma düşen bir de ilkbaharda sararan yapraklardı sorgusuz yere düşen bir oldu... önce badem çiçekleri sorasında erik çiçekleri soldu caddelere katar katar gelen katran gecelerle doldu sokak lambası bir yandı bir söndü sonra o/da soldu düşlerim bana sormadan gölgelere karışıp yok oldu ölüşüm... gece yanıp sönen ateşböçeklerim, birde kayan yıldızlarım şehrin ışıkları solarken, senin habersizdi gidişin anıların, içime attığım yanlızlıklarla dolu yaldızlarım işte gelmeyeceğini bildiğimdendir bu ölüşüm bin parçaya bölünüşüm sokak lambalarında yüreğimi bölüşüm işte gidişinle bölmüşüm bölünmüşüm üşüyerek ölmüşüm... baharın ortasında...gidişinle...düşüşüm...bir oldu... ölüşüm... " bir sığınaktı bilmediğim sokaklarım zulasına sakladığım karanlıklarım senden saklayamadıklarım içimdeki aydınlıklarım" |