15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1208
Okunma

akşamüstü
atmış kendini kara kuşların kanadına
kıstırıp ayın şavkını koltuk altına
kurumla süzülüyor koynuna gecenin
yok tabi ardında ne dizini döven
bir sabah ne tuzunu döken vakti öğlenin
kolları varacağı mevki sevdiğinin
sanma ki konuşuyorum
doyumsuzluğundan kıskançlığımın
bilir misin tadını sofradan yarı aç kalkmışlığın
saplayıp kızıl başlı kara mızrağı
yüreğinin inci tohumlarına
sevda yelinin başındaki yerini devretti
göçen leyleklere bahar çiçeklerim
bu leylekler ki
kırıldı sandım dönerken pusulalar
meğerse ben cahilmişim
tabakalar kazınmış gagalarından
kamçısı duvarlara yapışan rüzgâra tezat
susturmaya çalıştıkça sessizliğini yüreğin
boyamaya çalıştım kendi kanıyla sevdayı
ve hiçbir zaman vermedi hasadı
can suladığım sevda toprakları
sanıyordum ki aşkın sonunda
söz olmak acıtacak canımı daha çok
ölümün önünde kelam olmaktan
şimdi bildim ki değilmiş önemli ikisi
çok kelime varmış doldurmaya eksik metni
Blackless