dalgasanma ki destenin anlamı yoktur ve yoksundur birikmiş anlamlardan ses dağıldığında yankısı çarpar söz kendiliğinden dökülür sunakta uyuyan her kemik varlığın yapısıdır uzaklardaki sisin hikâyesinde gözlerin kımıltısız uyuyunca inceliyor insanın gövdesi cam çizerken kanarcasına ruhunu başkalaşıyorsun damarlarında akan şarabi değil kar rengi çok hızlı yalnızlık içindeki sular çekik kuşların göç halinde öyle bir yansıma ki evlerin çatısı akar düşüncelerin rutubet büyütürsün boşluğu zarardır aklım ağır gelir, eğer eşit olsaydım bir kurşun sessizliğinde eş boyutlu uyurdum seninle pullu balıklar kalkan olurdu düşlerimize bütün dallarım kel değil yeşillenirdi tuz yakarken tenimi sevici güneşin koynunda kımıldardı nesneler toprağın derinliğinden diri bir varlık aşk gibi var olurdum har olmanın hafifliğinde Aysu |
........ancak ve ancak düşünsel derinliği yoğun olanların harcı desem
ki sanırım abartmış olmayacağım / saygımla yüce kalem...