Ayrılma Vakti Efendi
Ayrılma Vakti Efendi
çok denedik olmadı geldik ayrılma noktasına madalyanı iyi sakla ara ara bakarsın recep efendi söyle, sen mi yazarsın dilekçeyi ben mi yazayım kırklara gizlemek için yüzünü ‘terör’ kapsamına aldı idris’in yaktığın ormana karşı yazdığım iki satır şiirdi önünü kestiğin suya dair inadına dağ, inadına nehir inadına bir orman yeşil yeşil vurup geçti sınırı korumam yok bilirsin gözyaşlarım çoktan kurudu avukatsız bir şairim ama dilim döner ahvalini yazmaya senin kurşunların var efendi heronların, F-16 ların tonlarca bombaların dök üstüme okyanus ötesinden fetvalarla yak otuzar otuzar benim de sözüm var efendi atar damarını bulan sözlerim taze kanla bozarsın orucu duydum sindirememişsin bari bir anıt dikeydin ya 25 santim bağırsak için çevireydin Çankaya tepesini nöbetçi dikeydin başına olur ya yolum düşende bir gün iki satır daha yazardım ki inadına yazacağım efendi kıblene dön ‘zulmünü artır ki sonun tez ola’ Ercan Cengiz (Şafak Çıplak Dil Çıplak) |