Ustaya
Ustaya
sen bir duvar ustası, ben bir amele sen kurduğun iskelenin üstünde bense altındayım sen marifetini nakışla işlersin çatısını attığın evlerin köşe taşına bense taş duvarın içinde göze gelmeyen küçük bir taş parçası ikimiz de biliriz be usta biliriz ki elimizin değdiği yapılarda birbirimizi besleriz senin işin, bir ömür duvar örersin çekiç sesleri altında bir ömür yapının içinde gider gelirsin beş para sana verirler, üç para da bana ikimiz de biliriz be usta ne sen oturursun o evlerde, ne de ben ölürsün bir gün, ben de, ölürüm ki sen ustasın, yapı ustası senin ismin kazınır mermer taşına benimse toprağım kapılır yağmur suyuna işte böyle bir dünyadayız be usta kara derili atalarımızdan sonra bize kalan acınılası bir dünya Ercan Cengiz |