Yol Senin
Yol Senin
-cehenneme el salla cennet elinde- uzanmış sızlar geceye sazın teli ve yıkılmış aşklar sabaha çok var geceyse ağır ay baksın mavi köşkünden bu kadar yalnız ve çaresiz uçup giderken turnalar ayaklarının altında sarı yeşil gün akardı kızıl kızıl yol senin aşk senin zulmün yaşlı ihtilalin en genç dervişi cehenneme el salla gitsin üstüne yürüdüğün ölüme inat celladına acımak da varmış ey kara toprak ey ateş topu direnç vuruldukça sokak sokak birileri kalkar yerinden kıvılcımlar dönmesin diye aleve birileri süpürür erkenden katline aşık olanlar orda zeytin gözlü isyana kıyarlar yol senin aşk senin ayağa kalk cehenneme el salla gitsin gör ki ekilmeyen toprak nasıl da yabancı nasıl da koparılmış emekten kuzu yerine yılan akrep buğday yerine pallax büyür şimdi kim bilir kim hangi çiçeğin koynundan bakar bedeni yakılan pir zehir zemberek bir sancıdır ağlayan göğsünde annenin bu cehennemde analık kekliğin su içtiği gözede ağlar çığlık çığlık göz pınarında koparılıp alınan kız çocukları toprağın gülüşüyle buluşmadan nasıl biter bu yangın üst üste tutuşan canlar altındadır sevisi aşkı direnci ile bir halk orda toprak tutar külünü orda meşe örter kökünü bütün acısını su yutar orda yol senin aşk senin kalk ayağa kalk cehenneme el salla cennet elinde ellerinden öper dünün kiri ve inkarla kurulu içi boş demir yolu kesen heykel ve altı hançer karası Ercan Cengiz |