Şairsen Eğer, Şaire
Şairsen Eğer, Şaire
-şairler mi dediniz, ötekilerin adına bin bir parçaya ayırıp da yüreğini gizli gizli en çok ağlayanlardır onlar- sabrını sınama bu şairin toprağına salmıştır kökünü diyorum kızıldır gözleri ve kızıl akar toprağa düşen her çocuğun gözünde şairsen eğer, şaire bazı şeyleri tersinden okumasını bilmelisin dostum, bilmelisin artık savaşın barışı, barışın savaşı doğurduğunu ve tersinin de düzünün de bu dünyanın bir parçadan ibaret olduğunu bu yıkılası, bu kara düzenin, bu sömürünün ve akını yaratabileceğini de bir arının şairsen eğer, şaire hani bilmediğin olur hani çözemediğin, yalpaladığın düştüğün yollar, kalktığın kaldırımlar falan dişiliğin, erkekliğin umurumda değil, inan cinsiyeti yoktur şairin diyorum sana cinsiyeti yoktur şairin, ölümün ırkı, dili, dini, rengi de öyle haydi çıldırtma da anla insanı insanın sınırlara sığmayacağını büyüttüğün, büyüdüğün burun görünür bak ve duygunun beş para etmediği anlar ya da gırtlağında düğümlenen bir şeyler vardır benden gizlediğin diyorum sana illa ki vardır diyorum inatla anla dostum, anla şair, şaire anla şairsen eğer, şaire bir şairin gülerken kahkahalarla anlamalısın dostum, anlamalısın şairce o an hıçkıra hıçkıra senin yerine de ağladığını sabaha kadar bu kahrolası düzende ötekilerin de yerine dökülen her damla kanda sıkıştığında yüreği şairsen eğer, şaire kozasından çıkar gibi çıkmalısın kendinden çıkmalısın dostum, çıkmalısın diyorum sana patlarcasına tomurcuğundan bin bir parçaya parçalayıp da canını başka da yolu yok bu düzenden kurtulmanın dünyanın en uyduruk köşesindeki en uyduruk hücresinde sen varsın bil ki doğurmak için yeniden yeniden aramalısın kendini, haydi durma orda insanlığını aramalısın dostum bir anaç gibi insanlığını ve dimdik ayakta şairsen eğer, şaire tanımalısın dostum, tanımalısın diyorum seviyi, aşkı, direnci, dirilişi ve ihaneti haliyle bu kara düzenin ve mazlumun dökülen her damla göz yaşında hece hece sökmesini de tırnaklarınla düştüğü o kara topraktan çıkarıp çocuklara muştulayacağın geleceğini de elbet unutma şair, unutma şaire yoksa yoksa neye yarar söyle gecenin bir yerinde senin o tir tir titreyen yüreğinin altına gizlenmiş göz yaşları ve ben ve katlandığın bu karanlık…ve soğuk ve kanatlanıp uçmaya hazır bu yürek ve kahrolası bunca zulüm neye yarar, söyle neye şairsen eğer, şaire üç çekiç ağırlığında geceye bıraktım üç noktamı ister gör, ister görmezden gel her şeyden habersiz can vereni ama sen, sen de anlamazsan şair, şaire sen sabahlıyorum hücrende bilesin senden de habersiz ve tümüyle yalnızım artık, yapayalnız bilesin yalnızım, bu daracık hücrede… ama o dünyanın bütün düğümlerini tutmuşum elimde, unutma yumruğumdur benim şafak söktüğünde çözeceğim birer birer ve babam gülerek diyor ki ordan ne yapacağını biliyor oğlum heceleyerek söktüğü Türkçe’siyle o işkencede ve hâlâ işkencede şair, şaire hala işkencede sınanıyor direncim gel de bağla gözümü, gel de bağla artık akmasın göz yaşım ölmek değil gülmek istiyor gözlerim Ercan Cengiz |