DÜĞÜN
"Yaşamak ne ki ölümün yanında"
yaşam mı ölüm mü faniliğim asılı dururken şah damarımda her seferinde yaşam uyanırken yanımda yamalıklı yumaklardı uyanıp da takıldıklarım basarken yalın ayak toprağa kavuşmanın sevinci baştan ayağa sarılmaya başlarken beyaz çaputlara ne çabukta yayıldı sabah selalarında çaput dediğime bakma gelinliğime ne de yakışmış uzaktan gördüğüm bedenime şimdi söyleyin aşk hekimine okunsun duyrulsun oturduğum bu mevkilere kanayan yaram yok bakmayın siz çaresizliklerime ağlamalarım kesilmiş acılarım yok bakmayın siz sessizliklerime toprak kazılmış gök açılmış düğün davetiyelerine bugün düğün günü küsmesin herkes gelsin beriye herkesten helallik dilerim haramlarımı atarken geriye toprağı yavaş yavaş atın üzerime gelin atın üzerine/ binmiş ya nasip demiş gelin/ düşmüş toprağa / işte düğün burada başlamış... |
Beğenerek okudum.
Tebrikler..