DÜŞ ÖLÜLERİ
gözlerinde sakladığın cenaze merasimleri
geceydi teslimiyete muhbirlik eden sırata yüz sürgünüydü yatakta her dönüş sokak duvarlarının kirli yüzüne utanıp saklanan kanat sesleri düştü düşen çiğleriyle üzerime serilen her akşam binlerce kez kurşuna diziliyordu sabaha sarkan düş ölüleri bozulmuştu şairin ilhamında ezberi yüreğimin atışları çıldırırken satır aralarında dem vaktiydi üşüyen sokakların naraları tırnaklarımın arasında son hücremin gülücüğü konusuz kitaplara konu oluyor tenimden kopan etlerim mevsimlerim dizginlenemez hırçın geçişleri ellerine diktiği sahte titrekliğimdi seni hıçkıran tül bir kanadın yırtığından düştü senrenginde gölge oyununda perdeydik ışığı pervanelerdi aydınlatan güneşi soğutun avuçlarında denizleri içirdin gözlerime sana diziyordum yaşlarımı gökkuşağına senin geçtiğin her yere unutma beni ekiyordum her sabah kapımda küstüm çiçekleri buluyordum hiç kimseye söyleyemiyordum maviye yüz süren kuşların duaları dökülürken yeryüzüne yağmur güz sağlımındı esrik aklımın esintisi çamurlu yamaçlarında düşlerin ıslak saçlarında zamanı sızdırıyordun tenime avuçlarında saklayıp dudaklarıma sürdüğüm kırmızı bileklerimden düşen jilet izleriydin kemiklerimde sızılayan senin ayak seslerindi canımda yankılanan çekerdi saçlarındaki bağı ağırlardı omuzları sarı başakları kırık uçlu saçlarımın uçunda çifte dilli bir hüzün cansız bir kuşun kanatlarındaydı ömrüm öksüz kuşkularını kemirgen hayvanlara yem ederken gözlerinden bulutlu bir hava benliğinde bir çok sen bana bakan binlerce göz günahkar kelimelerimin diplerinde yeşeren azabım Cennetten pay istemiyorum sen alsan beni koynuna |
Cennetten pay istemiyorum sen alsan beni koynuna
Çok güzel bir şiir, ama final daha da güzel
Kutlarım efendim saygımla....