hoşnut duygular parkına düşmüş yine garbın zülfü kendini arayan aksansız mahrem ricatlar vakti biri iki etme telaşından sızan sarı zifir alkolsüz küfürler sokulmuş gerdanına ki; namahremin sol elidir öznesini yitirmiş ağlak asalı tümceler yüklenmiş geceye saksağan yuvası gamzeler ıtırı kesmiş çoktan niyazının bir yanı küfre bulamış yine umarsız hilkat suya aç kuşlar gibi yine mavi korunaksız yine ağlamaklı hâli bir yanda meseli darba uğramış misafir kelamlar bir yanı zaten çoktan beyazını bozmuş bakışlar!
sıfatını süngerliyor habire süblimleşmiş balıksırtı avuçlar memnuniyet sadece kurulmuş sofra seyri doyurmuyor bir alışkanlıktan daha iriyse ilgi ikinci şeridi kabul etmiyor aşk trafiği!
acabalar batarken ellerine izafi bir pas payı bırakıyorsun mecburlara ister istemez mehteran dantellerle dokuyorsun lâkin dokunamıyorsun doludizgin kelamlara bekâsı dumur halde okşuyor ellerin tetiği ihtimallerin vesayetinden kurtulamadıkça gidişatın vaziyeti içini kanırtan duygulara ebeveyn değil, olabildiğin sadece vasi!
seviyorsun ve sarılmak tek çaren yaşam uğruna bir kene gibi adına sahte sıfatlar koyuyorlar ki; kurşun gibi çoktan seçmeli şefaatler uçarken güvercin misali omuzlarında kendi gözlerine emanet edip kendini vuruyorsun aynadan sızan hırsının bam teline ve biliyorsun maalesef sevmek yarı ölüm eskizi!
ve çok sürmemeli derken ne kadar yaşayacak daha baharda yapraklanan ilk sürgün hâli tedavül olmadan başka ba/kışlara dökülenlerden dökümlenenler sararmadan aslında anlatamadığın öyle çok şey var ki;
diyebilsen mesela masallar sizlere ömür keşkeler çoktan eskimiş nadası bile, sürülüyor hâlâ kirpiklerinin rimeliyle vesayeti verasetinden daha gürbüz kalabalık sesler içerse de endirek konçertolar en önce çalar ya uvertür oysa oyun değil kulağına teyellenen keman sesi
(... masallar da sönermiş bir gün... geride ıslak dudaklara gömülü isli mısralar kalırmış... tek bir kan grununa ait ve ürkütmeden sayılamayacak uzununa katlanmış karalamamalar... aşk bitmezmiş ölmeden kahramanlar. ’’ilk kurşunu atana değil, ilk terkedene yazılırmış hep günâhlar’’... çekirge adımlarım olmadı hiç, hiç yürümedim başka suları kürekleyerek... gidiyorum sevgili; ben sana ilk vurulduğumda bile silahsızdım! diyerek...)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
MAVİ EFSANE SENFONİSİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MAVİ EFSANE SENFONİSİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
benim bu sayfada sesim fazla çıkamaz
haddim değil
tebrik ederim şairi
saygılarımla