Bazen Bir Yağmur Esir AlırCibran’a, ...hiç görmedim ellerini esmer mi, buğday mı, rengini bilmem ama sıcaklığını bilirim çünkü her gece, bir elini avucumda saklarım mesela gözlerini de bilmem ama bakışlarını içerim sıcacık demli bir çaydan koyu kahve olmalı derim beyaz renkli jelantinde karamelli şeker gibi ısınır çocuk yanım teninin kokusunu bile bilmem ama tanırım çünkü her sabah onunla uyanırım siner bileğime akşam sefalarının rehavetiyle o rutubetli bir coğrafyanın herhangi bir kentinde ben tuzlu marmaranın falanca şehrinde bazen bir yağmur alır esir iki bulut öpüşür gökyüzünde biri gri diğeri mavi gülümserim ıslanırken ve göğe bakarken bahçede çünkü o rüzgarın oğlu ben yağmurun kızı bak işte derim kapıştılar yine..bilirim hoyrattır öpüşlerin tanırım yüzüme kirli sakalının çizdiği yolları gezinirken ellerim izlerinde uzaklığın kadar..işte öyle çoksun bende .... |
''Tek bildiğim;
sensiz karanlık bir şehrin, yağmurları ve sensizliğin
ayak izleri...''
şiirdi dehlizdeymişim gibi çıkamadım..
selam ve saygılarımla.