PAŞAMU
Bir elinde cigara,
Bir elinde nargile. Burun tüten mağara. Tık nefestir hergele . Dalga geçiyor herhal, Tiye alıp yaşamı. Yaşamak bu sanıyor. Tüyü bitmiş paşamu. Acilin kapısında, Saydım kaç tane doktor. Elde yanan sigara . Ölümden korku yoktur. İçen hastaya kızar. Kendine hayrı yoktur. Tiye alır yaşamı. Tüyü bitmiş paşamu. IQ’ yu düşürüyor Sigara denen illet. Bile bile çekiyor, Zehir dumanı millet . Doktoralı zevatı Esir almış bu illet. Tiye alır yaşamı. Tüyü bitmiş paşamu. Gücü yetmez kendine Bağımlı had safhada . Mola saati gelir , Yerin alır sofada. Ciğer isyan ediyor. Öksürük had safhada. Tiye alır yaşamı. Tüyü bitmiş paşamu. Azraili görene Kadar keyfi-neşesi. Balgamla tıkananda Artıyor endişesi. Yudum yudum içiyor, Elinde su şişesi. Tiye alır yaşamı. Tüyü bitmiş paşamu. Özenti mi yoksa ne? Zehri neden çekersin? Yaş kırkını dönende, Bir acayip çökersin. Kendi ellerin ile, İpini sen çekersin. Tiye alır yaşamı. Tüyü bitmiş paşamu. Emine Balı Oğuz |
Daha ilkokul döneminde büyüklerin sigara içmelerine imrenir, onlar gibi yapmaya çalışırdık.
Eskiden köylerde köy odaları olurdu. Özellikle kış aylarında ve düğün, bayram gibi günlerde erkekler bu odalarda toplanır, sohbetler eder, vakit geçirirlerdi. Oda sahipleri de gelenlere çay, büskivi, lokum gibi ikramlarin yanı sıra sigara tutarlardı. Bizim gibi çocuklar odaya alınmaz, en fazla kapı ağzında veya hol de bulunmamıza izin verirlerdi. Ara sıra bu ikramlardan (sigara dahil) bize de verilirdi. Biz de kaptığımız gibi, deneme gayretine girişirdik.
Her içicinin kendince bir öyküsü vardır mutlaka.
Neyse!.. Konu, vahim olduğu kadar geniş bir yelpaze içeriyor. Çok uzattım zaten. Affınıza sığınarak.
İçeriği bizi yerse de, şiir yine, yerinde ve harikaydı. Yüreğinize sağlık.
Sonsuz saygılarımla...