Çok Üşüdüm
Çok üşüdüm,
ama sarıl diye söylemiyorum sana. sadece bil. Çünkü hava soğuk ve rüzgarlı, saçların rüzgarda dalgalanırken her teli üşüyordur şimdi. parmak aralarımın ısıtan sıcaklığını arıyordur. pamuk yanakların kızarmış, o küçücük tatlı burnun bile kıpkırmızı olmuş kirpiklerine saklanmıştır şimdi. ellerin, ellerin de çatlamıştır dudaklarınla, belki ellerin ellerimi özlüyordur. hatta ojeli tırnakların bile soğuktan rengini kaybediyordur.. Acaba sen de benim gibi ellerini, ceplerine defnedip kabir azabıyla ısınmasını bekliyor musun.. ? bekleme.. pek işe yaramıyor ısıtmıyor elleri, ısınmıyor.. Ah bir kerecik sarılsam, hatta ben değil çeketim bile sarılsa sana. nasıl ısınırsın, nasıl ısınırız biliyor musun ? gülüşün gibi.. Gülmeden ısınırmıydım ben, soba ısıtırmıydı beni, yanılmıyorsun hâlâ ısıtmıyor ki.. Kazakları çıkarıyorum kalbimden, yüreğim yanıyor. yüzünü göremiyorum, sarılamıyorum. hep olumsuz cümlelerle sen diyorum görüyorsun. Oysa senli cümlelerim hep ölümsüzdü. ölümsüzdüm. sensiz cesedim soğuk, çok üşüdüm.. Ahmet Kastancı. |