Kalan Harflerinle
bu defa çok konuşmayacağım
sevgilim duygusal geceye doğruluk yoğunluğunu atamıyorum üzerimden aralık soğunun is kokulu seyrek çocuk saçlarında ve kenar semtlerin gösterişsiz hüznüyle dopdoluyum bir güne sığacak ne varsa... uçurumlar doldurdum bağırarak isminin ilk harfini kalan harflerini saklıyorum kıyamet gününe... boşluk nedir bilmedim anlamaya çalışmaktan boşluğunu başımı kaldıramadım göğün de sırası geçtiğinde asıl varlığınla kalmamak için başbaşa yokluğunla... gidiyorum turuncu bir sıradanlığa kuru kalabalıkların arasından bir başına çalınmış ıslık gibi kendime gidiyorum keşfedilmemiş bir özgürlüğe... gerçek yalnızlık kendine özgüdür onu sen seçersin başkaları yaratamaz... kağan işçen... |