Çok yıldızlı bir geceye bırakıyorum seni Her şey sevdiğin gibi olmalı Ürperen ay Mavisi yakamozun Yosunun yeşiliyle baş başa Çatalında bırakıyorum seni soluksuz sokakların Aynanın sırlı yansımasında Yüzümün gerisinde
Say ki düştüğüm yerde yaralanmıştım Ve kadranından firar etmiş bir akrebin kızıl yalnızlığıydım Sen bir yelkovanın iç çeken hışırtısı Avuçlarımda buruşturduğum beyazı kanayan bir açelyaydı Alnının duvarına izini bulaştırdığım aşkım
Lekeli bir anı iliştiriyorum şakağına Hiçbir dile çevrilmeyecek bir lisanla sevdiğimi sanmıştım Bilmiyordum yalanlarının masum duyguları hiçe sayan usta tercümanlığını Ve bilmiyordum kurt kapanında kelimelerin nasıl iğfal edildiğini Ve kaç geceler pişmanlıklarımın linç girişimlerini Yargısız infazda olsa adı, kabulleniyorum Razıyım…Çünkü hiçbir aşk ikinci kez Temyize gitmez
Bir çığlık geçiyor yüreğimdeki mengeneden Sağır şehirler uyanıyor Sınırlarını zorluyorum İstanbul’un Yürüyemiyorum Mümkün değil ayaklarım yalpalıyor
Biliyor musun Şimdi bütün ülkeler davetkar Ve şefkate yataklık yapıyor Bilmiyorlar eşkalimin cüzzam halini
Venedik gözlerimde şimdi kıyısında gondollar Hangi şarkıyı fısıldadınsa en son kulağıma Madridli çingenenin serenadı Sahi…Benim kadar ağlamış mıydı Carmen Savaşmış mıydı Jan Dark kendisiyle Acımış mıydı Louis Aragon’un Elsa’ya "mutlu aşk yoktur derken" içi Ve onca aşk şiirinden sonra giyinirken ihanetin darbesini…
Çaktığın bir kibritin çocukça ihmal yangınıyım Kendi ateşine pervane
Çok yıldızlı bir geceye bırakıyorum seni Mavisine yakamozun/yosunun yeşiline Her şey sevdiğin gibi olmalı Ürkmemeli tenhalığında ömrüm Dizlerinden düşerken.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ürperen Ay şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ürperen Ay şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Lekeli bir anı iliştiriyorum şakağına Hiçbir dile çevrilmeyecek bir lisanla sevdiğimi sanmıştım Bilmiyordum yalanlarının masum duyguları hiçe sayan usta tercümanlığını Ve bilmiyordum kurt kapanında kelimelerin nasıl iğfal edildiğini Ve kaç geceler pişmanlıklarımın linç girişimlerini Yargısız infazda olsa adı, kabulleniyorum Razıyım…Çünkü hiçbir aşk ikinci kez Temyize gitmez Ne diyebilirim ki, her şiir severin kendinden biseyler bulabilecegi duygu dolu anlatım.. dizeleriniz herdaim gönüllerde yeri olsun.... sevgiyle
Çok yıldızlı bir geceye bırakıyorum seni Mavisine yakamozun/yosunun yeşiline Her şey sevdiğin gibi olmalı Ürkmemeli tenhalığında ömrüm Dizlerinden düşerken.
Hüznüyle, ayrılıklarıyla aşk ne güzeldir. Ayrılıkla başlanan, pişmanlıklar, özlemleriyle, Kavuşmakla kendimizi kuşlar kadar hafif hissedişlerimizle...
Bunları geçelim de, şiir; hakikaten bol yıldızlı ama ürkek bir ayın yansıdığı dizelerde kendimi buldum
"Biliyor musun Şimdi bütün ülkeler davetkar Ve şefkate yataklık yapıyor Bilmiyorlar eşkalimin cüzzam halini "
Seremletici vurgular ve paramparça olmuş bir yüreğin feryadı...
"Venedik gözlerimde şimdi kıyısında gondollar Hangi şarkıyı fısıldadınsa en son kulağıma Madridli çingenenin serenadı Sahi…Benim kadar ağlamış mıydı Carmen Savaşmış mıydı Jan Dark kendisiyle Acımış mıydı Louis Aragon’un Elsa’ya "mutlu aşk yoktur derken" içi Ve onca aşk şiirinden sonra giyinirken ihanetin darbesini… "
Elbet mutlu aşk vardır, bir yerlerde geziniyordur belki karanlık dehlizlerden yakamoz avını beklerken.
"Aşırı mutluluk azap verir" miş... birileri diyor: "Güzellik, insanlar arasında, çok tutulan bir şeydir. Aramızda ilk anlaşma onunla başlar."
Velhasıl şiir; estetiğiyle, dizelerin birbirlerine uyumu ve tekniğiyle muhteşemdi bana dokunan her yönüyle şiiri alıp gidiyorum...
Biliyor musun Şimdi bütün ülkeler davetkar Ve şefkate yataklık yapıyor Bilmiyorlar eşkalimin cüzzam halini
Venedik gözlerimde şimdi kıyısında gondollar Hangi şarkıyı fısıldadınsa en son kulağıma Madridli çingenenin serenadı Sahi…Benim kadar ağlamış mıydı Carmen Savaşmış mıydı Jan Dark kendisiyle Acımış mıydı Louis Aragon’un Elsa’ya "mutlu aşk yoktur derken" içi Ve onca aşk şiirinden sonra giyinirken ihanetin darbesini…
Çaktığın bir kibritin çocukça ihmal yangınıyım Kendi ateşine pervane
Çok yıldızlı bir geceye bırakıyorum seni Mavisine yakamozun/yosunun yeşiline Her şey sevdiğin gibi olmalı Ürkmemeli tenhalığında ömrüm Dizlerinden düşerken.
güzel bir şiir okudum yine kaleminizden.. uzak şehirler geçti gözlerimdem, elsa nın güzel gözlerini hayal ettim, çingene kızlarının alev saçlarını, Carmen in siyaha çalan melodilerini .. Alkışlarımla ..
ben seni çok sevmekle en büyük hata mı yaptım yoksa yoksa cennetinde cehennem mi yaşıyorum nedir yakamda çivilenen özelliğin ne şiirdir gözlerimdeki sen...MESELCİ
Hiçbir dile çevrilmeyecek bir lisanla sevdiğimi sanmıştım
Bilmiyordum yalanlarının masum duyguları hiçe sayan usta tercümanlığını
Ve bilmiyordum kurt kapanında kelimelerin nasıl iğfal edildiğini
Ve kaç geceler pişmanlıklarımın linç girişimlerini
Yargısız infazda olsa adı, kabulleniyorum
Razıyım…Çünkü hiçbir aşk ikinci kez
Temyize gitmez
Ne diyebilirim ki, her şiir severin kendinden biseyler bulabilecegi duygu dolu anlatım.. dizeleriniz herdaim gönüllerde yeri olsun.... sevgiyle