Yangınellerim yanıyor sana yalvarıyorum durmasın bu yağmur ve sana ağlayan tüm bulutlar unutsun beyaz olan renkleri sadece siyah sadece karanlık çünkü boğazımdan geçmeyen bu yalnızlık boğum boğum boğuyor beni sana yalvarıyorum bu akşam da sürsün bu yağmur onlar mazgallara aşık olduğundan düşüyorlar yere bense üzerimdeki aşkı yıkayıp geçsinler istiyorum yırtsınlar üstümdeki virane kıyafetleri ruhum seni arıyor ve yağmur süregeliyor sana yalvarıyorum ya Rab içimdeki tufana eş bir kasırga bekliyorum belki de belki de ancak böyle unutacak utanacak benliğim duasız halinden onun için açmıyorum sana ellerimi sırf bunun için yaklaşıyorum semaya durmasın yağmur ve onu alıp katsın mazgallara dilimdeki unzurna düşüyor yere demek ki ben de düşüyorum üşüyorum ölümü beklercesine ekimde doğmuştum ve yağmur yoktu belki de... |
yağmurdan da bekliyoruz ki temizlesin içimizi,içimize hapsettiğimiz kirleri.