Bu Yağmurve ben yırttığım tüm karanlığa inat olan gözyaşlarımla sabahı ağırlıyorum ağır bir sancı içinde yükümü ise Ağrı Dağı’na bırakıyor Everest’e doğru seni arıyorum ne yazık ki her şey meşgul çalıyor... her ne kadar meşru bir ömür içinde gayri ihtiyari haller sürsem de bahçeme ektiğim ayrılık tohumlarını bir türlü süremiyor, eti tırnaktan ölümü topraktan ayıramıyorum... tenden geçen her sevgisiz sevda ölü olsa da ısırganlar yetişiyor ve kabarıyor kara ruhum dökülen her derim ve vebanın baykara olacak kusruyla! baykara dediğim karanlık bir adam değil aslında. helak olacak bir ömür ve bir sevda hatırna yeni mezarlar kazan yeni ölümler belirleyen bir ömür alacakaranlık sırasında beliren ağır ağksa bir kambur ve ikindi vaktini şaşıran sulu sepken bir yağmur... |