bu sonbahar ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Her kurban bayramı , bir sonbahardır ... Onu bir kurban bayramı günü kaybetmiş, ve zamanın acımasız çarkında un ufak olmuşsanız ... "Keşke" lerin çare olmadığını iyi öğrenmişsinizdir ... Arar da bulamazsınız işte ...
Çaresiz kelimelerdir şiirlerde gözyaşları ... Umutsuzca ...
işte, bu sonbahar da yine sessiz
sensiz ... yeniden soluyorken ağaçların zamansızca düşen yaprakları sanki her şey, yine her gün biraz daha çaresiz ben saymayı unuttum artık kaç yıl geçti üstümüzden kaç yıl bir gülümseyiş kalmış gözlerimde onca gözyaşlarından sonra açılmış bir gonca gibi zamansız bir veda gününden oysa ayrılmak istememiştim hiç sen, en sevdiğimdin yüreğimde bahardın yaz gibiydin kışlarımda sıcaktın içimi ısıtan bir tek sen vardın bilirim sen de istemezdin hele ki böyle bir günde öylesine sensiz beni zamanın acımasız karanlıklarında hele bir başıma ağlamak çare değil kadersiz kuşlar gibi uçsam da gelsem sana karanlık ufuklardan kanatlanıp güneşin battığı o yerlerden ötelere tüm yalanların inadına ah be can … ah arıyorum işte buralarda sesini sevgini yüreğini seni ... neredesin söyle bana … Mert YİĞİTCAN 05 11 2011 beykoz / istanbul |
kaç yıl geçti üstümüzden
kaç yıl
bir gülümseyiş kalmış gözlerimde
onca gözyaşlarından sonra
açılmış bir gonca gibi
zamansız bir veda gününden
kendimi buldum bu kısmında bende saymayı unuttum artık saysan içindeki hüzün hançeri daha da derinlere batacak çünkü yine döktürmüş kalemin tebriklerimle